İşte doğa işte ben
Karşılıklı bir sabah sohbetindeyiz
İnce ağızlı kelebek sancağımda
Çekirge dikkatli
Serçekuş
Gagası avucumda
Tablomuz hazır
Aslanla kaplan yanyana durdular
Tam yol kavşağında
Yerlerini aldılar
Kaslarından yayılıyor bana
Eğilip almanın
Bulup koparmanın değeri
Tilki göz kırpıyor
Mevlana’dan bir deyiş aktarıyor kartal
Şahin yarı yoldan dönüyor
Güvercin rahat bir nefes alıyor
Alçalıyor
Ve konuyor kanıma
Tablomuz resmimiz tamam
Kimse eksik
Kimse fazla değil
Bir sensin beklenen
Bu sabah ta uzaklardan
Duyuluyor dişiliğin
Bir pars mısın sen!
Defter arasında kurumuş toprak mı
Bir ses
Bir ne
Kolay değil
Dağanın ortasında
Hayvanlarım tırtıllarımla
Kalın gövdeli ağaçlar
Birbirine girmiş sarmaşıklar
Bu hürriyetler arasında
Seni beklemek
Mavi çocuk mavi ışık
Nerdesin
Yine bir bakış mı kaldı aklında
Yolunda azeri kamalar
Yamyam halkalar
Ah hayır zor değil beklerim daha
Doğa hazır
Bir kum saati gibi akıyorsun bende
Biliyorsun suçlu olan saçların
Vadedilmiş bir küçük parmak bile değil
Güneş yerine aldı
Geceden kalmış bir yarım ay da burda
Derken
Bir telefon meleklerin
Odaklandığı küreden
Anlattım ona telefonda herşeyi
“Ya o olmasaydı”
Ya sevmek olmasaydı”
Düştüm oyalandığım kayalıklardan
Tabiat sönüyor şimdi
Kaplanlar
Gerçek kimliğine dönüyor
Tilki ürkek
Aslan geyik avında
Şimdi korkularımla
Başbaşayım
Kum saati
Devrilmeyecek bir daha