Nerdeyse gece olacak hesap başlayacak
Dertler sancak açacak uykuları basacak
Yine ağır kaldın ve dersen ki adelet olsun
Çıplan bütün katiller boynuna kalsın
Kara kemerleri altında genç kızlar
alınmış neleri varsa ellerinde
Ölüm bir kurtuluş çizgisi
bir sarınmak zihinlerinde
Gökkuşağı altında genç erkekler sanki geç
girmişler hedefe
Akılları bıçak çekiyor
Bir duruyor kanlanmış ağlamış gözü
Diğerinin kalbi üzerinde
Savaşın filizlenen kamaları yavaş savaşça
ellerinde
Savaşan diller kesik kesik konuşuyor ağızlarında
Varıp mola verdikleri bir gerçeklik
Mangal gibi dolu ve ortada
Ceviz ağacı gibi geniş yelpazeli
Gövdesi oyum oyum
Dibinde hastalandıran ağır bir gölge
Az ötede güneşin
Gözalan ışığında
Yılların saçlı zifiri kara
Pırıl pırıl asırlık yılanı
Artık zamandır yanından geçip varacakları
menbaına
O çoktan kabaran insan öfkesinin
Bu kadar yorgun olmamıştılar kapında Tanrım
Lime lime ve üstüste cesetleri
+
Gündüz tanklar geliyor
kızıl
teleskoplarında kısık hayvan gözleri
ellerinde mermiler
hedef toprak dam basit evler
+
Bak şairin yarım kalmasın
isyan etmedi
kabul etmedi
biliyordu yürüyen tam kaldı ölürkün de diri
Eğil selvi boylu kulağına
Bir akıl bir sır vereyim:
Parmak masanın üstündeyken de kırılır
Gafletle ölürsün yazık değil mi
Lütfen yarın sabah
Parmaklar
Tetiğe
Avcılar olalım insanlık ağlamasın
Yer bizi dinlermiş
Kıpır kıpır taze
Duydum ki denmiş ortaya çık
Adını açık söyle
İşte adım
Ünüm gizli kalsın
İşte kılıcım
Ünü siyahlarca beyazlarca ünlensin
Defterini dür meşreplerin
Dursun söylevi kesilsin söylevi mumya ağızların
Başlasın marşın
Açılsın kapansın göyneklerin
Döşün zarefet ini
Geceleyin gündüzleyin
Artık yataklar rahat değil
Yünler yongalı pamuklar katran
Sarındıklarımız
Biri toprak olsun diğeri de gök olsun