Denize Karşı insan
Karadeniz dediğin deniz değil insan
Gelir vurur Akçaabat pazarına.
Güneşe bırakılmış balık ağlarıyla
Kayıklarıyla kum/ara çekilmiş
Denize karşı insan!
Kalabalık, güzel, çalışkan,
iner çam direkli gemilerle.
Karadeniz dediğin mavi değil yeşil,
Çocuk dudaklarını yakan incir,
Yaprak tütün boyatmış mısır yeşil,
Dağ taş karanlık fındık yeşil,
Gözleri zeytin koyu yeşil,
Yeşiloğlu yeşil Tanrı torunu yeşil.
Deniz gelmiş Akçaabatta durmuş
Kimin için bu deniz?
Ağlarımız, bir yıldız düşmüş içine,
Düşmüşüz çoluk çocuk peşine,
Fındık dallarını aralayıp baktığımız
Oh -dediğimiz
Yırtık ağlarımızdan can balığını yitirdiğimiz
Bizim için bu deniz.
Irmak dağlardan dolana dolana,
Kimin için bu ırmak?
Tomruklar iner kara ormanlardan,
Alabalık tutar bir yaz günü
Gözleri sulara düşen çocuklar.
Oh -dediğimiz,
Yonttuğumuz o daldır, yüzer, yitik,
Bizim için bu ırmak.
Gece gündüz büyür fındık dalları,
……….
……….