Gerçekten korkunç şeylerden biri de; her gece her gece artık sevişmek istemediğiniz bir kadınla aynı yatakta olmak.
Yaşlanırlar, artık güzel bir görünümleri de yoktur. Horlamaya bile başlamışlardır, ruhlarını kaybetmişlerdir.
Bazen yatakta dönersiniz ayağınız onunkine dokunur. tanrım ne kadar feci! Gece orada, dışarıdadır bilirsiniz perdelerin ötesinde her ikinizi de tabutun içinde birleştirmektedir.
Sabahları tuvalete giderken koridorda karşılaşırsınız, konuşursunuz, tuhaf birkaç söz edersiniz; yumurtalar kızarır, motorlar ısınır.
Karşı karşıya 2 yabancı oturmakta, ha babam ağızlara kızarmış ekmek tıkıştırmakta, somurtkan kafalar yanmakta, mideyi kahveyle doldurmaktadırlar.
Amerika’nın on milyon yerinde durum aynıdır. Bayatlamış yaşamlar askıya alınmışlar, gidebilecekleri hiçbir yer yok.
Arabaya binip işe gidersiniz. Orada da bir sürü yabancı, çoğu birilerinin karısı veya kocası. İşin giyotininden kurtulabilenler; flört etmekte, espriler yapmakta, çimdik atmakta, bazen bir yerlerde acele ayaküstü bir… kaptırmakta -bunu evde yapamazlar- sonra da arabalarına atlayıp evlerine dönerler.
Noel’in veya başka bir tatilin veya pazar’ın veya başka birşeyin gelmesini beklerler..