Donmuş tarlalardan geçiyorduk bir vagonla şafakta.
Kızıl bir kanat havalandı karanlığın içinde.
Ve birden koşarak bir tavşan geçti yoldan.
İçimizden biri eliyle gösterdi bize.
Aradan çok zaman geçti. Artık ikisi de sağ değil,
Ne tavşan, ne de tavşanı eliyle gösteren adam.
Ah sevgilim, nerdeler, nereye gidiyorlar
Elin çakıp sönüşü, koşunun hızı, çakıl taşlarının hışırtısı.
Çektiğim acıdan değil, meraktan soruyorum.
Çeviri: Cevat ÇAPAN