Yürü yiğit yürü yoluna yürü
Ağustos’ta erir dağların karı
Gayet güzel olsa yiğidin yari
O yiğit yanına nazınan gelir
Sana derim sana hey Kınalıtaş
Gözümden akıttın kanlar yaş ile
Göllerde oynayan iki yeşil baş
Göllerin safası kazınan gelir
Yürü yiğit yürü yolundan kalma
Her yüze güleni dost olur sanma
Ölümden korkup da sen geri durma
Yiğidin alnına yazılan gelir
Misis köprüsünde kollarım bağlı
Ayrılık elinden ciğerim dağlı
Göksün’e varınca Bayazıtoğlu
Sana gelen beyler sözünden gelir
Dadaloğlu’m der ki kolum yazılı
Atım gök-kır attır yanım tazılı
Gelir koyunları yanı kuzulu
Karışmış sağmalı yozunan gelir