Sabahın seherinde koyvermiş göçün
Derdinden ölenin bilmiyor suçun
Taranmış zülfü de koyvermiş saçın
Dizilmiş yollara el karma karış
Yaşını sorarsan onbeş yaşında
Hiç gaflet yok kirpiğinde kaşında
Elvan elvan her çiçeği başında
Sümbül reyhası gül karma karış
Der Dadaloğlu’m da şu kimin sesi
Ağzından çıkıyor bağlama sesi
Eğilmiş pınardan doldurur tası
Veriyor içene bal karma karış