Browsing: Abdullah Tukay şiirleri

Tenimden ruhum, çık, Tanrı ‘na yönel, git, dön geri! Gitti ruhumun gıdası, döndü istibdat geri. Gülme sen de, bu yalan…

Doğ, ey fikrimin güneşi! Kalksın üzerinden bulut, Bu ölü vicdanı canlandır, ateşinle ısıt! Şaşırırım, o doğru yola sevk etmezse; Her…

Halka derstir tiyatro, ibrettir, Gönülde uyuyan derdi uyandırır. Tiyatro, aydınlığa, nura iletir, Geriye değil, doğruya ulaştırır. Tiyatro, güldürüp eğlendirir, Geçip…

Bir çıtırdı işitsem, yüreğim ağzıma gelir; Şüphelenirim: itiraz etmek için vicdanım gelir. Şaşırırım: Yok iyi iş, yatınca da, kalkınca da;…

Dikkate değerdir bugünkü Tatar gençleri. Anlamak, bilmek, ilerlemek, marifetle, hikmetle, Dönmekte ve aydınlanmakta her zaman kafaları. Bu hâlin sevincini, ben…

Bir kere aşkın ıztırabını, mihnetini çeken insan, Bir kere sevip yorulan, herşeyden bıkan insan, Gönlü buz tutmuş; bir daha hiç…

Güçsüz düşürdü beni gizli sevda ateşi, Bir zamanlar arslandan daha gözü pektim! Bahtım, kaderim, dileklerime engel oldu, İnsan olan, bu…

Nasıl ki, yıldızlar parlarsa karanlık gecede; Öylece hatırlarım Tanrı’mı bahtımın karanlığında. (Rusçadan) Sonbahar gecesi. Uyuyamıyorum. Evin etrafında rüzgâr ağlıyor, Rüzgâr…

Yaz yazı, ancak özenme hiç, şöhrete sen; Pek sarınma, hemen yırtılacak, çula sen. Kazanamasam şöhret, hissedemezler deme gönlündekini, Büyük pencere…

Tutuşturmak istersen halkın gönlünü, Titretmek istersen en ince tellerini, Söylenecektir elbet, acı hasret şarkısı, Gereksizdir, mânâsız, gülüp oynamanın. Karanlıktır, kederlidir…

Yıllar geçip gitse, yaşlansam da, Belim bükülüp, zayıf düşsem de, Gönlüm benim genç kalır, hiç yaşlanmaz, Ruhum kuvvet bulur, zayıf…

Başından beri bildiğim hâlde insanın, Dıştan iyi görünüp, kötü olduğunu içinin, Nasıl da bulamadım iyi yolu, Uzatarak melunlara, Allah ‘sızlara…

İşittim dün gece, biri türkü söyler, Gönlümüzce güzel, bizim türkümüz, Türlü düşünceler ilham eder, Öyle ağlamaklı, kederli türkümüz. Dertli dertli…

Âdetince, kırıl, yan gönül, sızlan gönül! Pek azizdir, samimiyetle Tanrı ‘ya itaat eden gönül. Her ân benden diler dünya, gönül…

Kara yüzlüler, bizi olmayacak işlere zorladılar: Burada yok size hürriyet, sultanın ülkesine gidin, dediler. Gitmeyiz, orada işimiz buradakinden daha zordur,…

Şâirim, kutsiyetin olsun gönlünde senin sır; Şâir olduğunu kimseye söyleme dostum, sakla. Anlamasınlar, nereden kaynaklandığını kudretinin, Latif varlıklar gibi gösterme…

Birdenbire kaplar etrafı dumanlı bir hava; Karlar uçar, serpilir, kar üstüne kar yağar. Kar yüzümüze çarpar acımasız, göz açtırmaz. Her…

Pekçok “yılan ses çıkararak kenardan bakarlar bahtıma, Süzüle kıvnla kötüler, tırmanırlar tahtıma. Sanki, hayat evimi saran karanlık azmış gibi, Tahammül…

Ayrılıp gitsem de senden, ömrümün tanında ben, Ey Kazan ötesi! Sana döndüm daha çok severek ben. O tanıdık kırlar, alanlar…

Dağ başına kurulmuştur köyümüz, Bir çeşme var onun yakınında; Köyümüzün güzelliğini, suyunun tadını bilirim, Onun için severim, ruhumla, varlığımla. Tanrım…