Bunları da Okuyun
Browsing: Adnan Azar şiirleri
Birbir bıraktım onları birbir birini bir parkın ıslak kanepesine birini tityerek ağlayışına bir sokağın birini bir alanın en ortalık yerine…
Seni seviyorum çağladıkça coşan su estikçe dellenen rüzgâr ekildikçe anaçlanan toprak öğütler bunu banaseni severken türküden türküye geçer ırmak toprak…
yağmurdu, gri senden sonra ne varsasana indim ben de indim ve çıktım senden var idim, uzakzaman için zamanageçtim hiç bir…
O zaman dolanır sokakları yol ağızlarını tutar uzun bir uykusuzluk rüzgârın yaprağı yağmurun toprağı bulamadığı zaman benim senin kapını bulamadığım…
1 unuturum akıp gittiğin yüzünü unuturumgeceye yaslanırım yaslanırım ince uzak bir sese senin sesin o alır beni bilirimher şiirle birlikte…
1. behçet gitti gelmedi ilişti karşıyaka’ya, sessizliği süslediardından güz ürperişlerini çağırdı, çağırdı çünkü şehribir tevatürdü, tedbirdi her halükârda sabah yürüyüşleriartık…
bana sularımı geri ver söz istemiyorum, bana geri imla ve durak ve boşluk işaretlerimiadımdan öte hiç bir şeyibilet yok, yol…
hem herşeydim hem hiçbir şey kazıyamayan biri geçilen odalaraaz ışıklı ve uzak ve dip odalarakalbim bir işaret fişeğiydi yine de…
1.böyle şeyler hatırlıyorum tuhaf kendini sürdürmüş bir mevsimin dipte duruş gerekçesizliği gibi ürkek bir gölgenin duvarlar arasında ve altında yakıcı…
sondan başa say saydam olmayana yılların yapraklarından doğru uçurumundan eksi dört tenhalığının suların okunaksız uzaklığından unutmak dayanılmazlıklarından doğru mumdan bir…
İmbat nerden eser kuşçu vakitsiz mi eser şarkıyla mı eser ki dolar kulaklarımız sevdayı mı getirir ki ürpertiler taşırır içimizden…
yağmur günleridir kimliği bu mevsimde gizlidir yangınlar tükenmesin ne olur yağmurlar hiç dinmesin ne olur ne olur rüzgâra alışmadı diye…
Kim değiştirmiş bisikletimin hatırasını? Kime eskidi bu patika? Kim kör etti şimdi’ye bakan penceremizi? Kime doğru, bir düz bir ters…
bu akşam nasıl da şarkılıydım nasıl tekinsiz bir kıyıdaydım nasıl duruyordum bir sağanakla sağanak sonu arasında nasıl susmuştum susmadan konuşmadan…
‘erhan’a ahmet erhan’a’ geniş zaman, dip masa, ilk gençliğin mermer ve mors alfabeleri. artık yeni bir ad iliştirilmiştir geleceğine, küf…
Sevincin yüzü güler ya, umudun çiçeği açar ben de gözlerimi şafağa açarım sevginin pınarında yıkayıp saçlarımı sana öyle gelirim.Kuşlar uykudayken…
1 Elimle değinirim sana arar, bulur, birine gösteririm bu köylü gecede seğiren çete tadındaki sevgimi.2 Bazen susarsın da hani yankır…
Burda yeni bir mevsime hazırlanıyor Hüznü dölleyen gün Değen gün Ölülerimizin yaşlanmayan fotoğraf yüzlerine. Uzak arkadaşım benim Bir rüzgâr gönderdim…
ben çoktandır bir bilet bekliyorum beni bekleyen ilk şiire
Eğilip baksan bir yaz geçiyor pencerenden. Bir yelken şişiyor açık denizde deniz bir şarkı tutturmuş sözleri sığmıyor gökyüzüne. Sesini duyuyor…