Bunları da Okuyun
Browsing: Ahmet Necdet Sözer şiirleri
mecnun’un tekiyim ben leyla’ya boşvermişim seni sevdada bulmuş sevdaya boşvermişimnice bin âşinayla kâm alıp gülistandan tenhâda gül kurutmuş goncaya boşvermişimo…
Şu günler bir tuhafım: düş kurmak bana yasak Cehennem “ben”im yoksa “başkası” mı cehennem? Ağzım pas tutmuş kilit dilim körelmiş…
Şiirimi ne vakit armağan etsem sana, Canların canı olur, canevimde durursun, Öpücükler kondurup bu küçük armağana Şiir-söz taşıyan bir güvercin…
Seni sevmek seni tükenmek mi biraz Kırılıp dökülmek mi yoksa gökyüzünün bittiği yerde Hep seninle beslenen o sensiz saatlerde Yangın…
ben çoğu zaman akşamları yolculuğa çıkarım yıldız yukarı unutsun diye onca pisliği çirkinliği gözün yuvarı ordan seyrederim ayın som ışığında…
Biz biz idik biz olduk / görmeyene göz olduk Güneşin terkisinde geceye gündüz olduk Kış geldi yaz dediler / bahara…
1. Ey şair! Nice Haiku’lar döktürdüm ben çoğu bilgece, Şimdiyse tanka denen Bir aşk: Otuz bir hece! 2. Bu aşkı…
Değişken bir zamandı sazdan söze sığındık Sözün bittiği yerde bin bir gize sığındık.Kalabalık bir yazın geçip de yalazından Pürtelaş bülbüllerle…
Ece Bey öldü diyeler/ hiçkimse’ler duyalar Hep’i hiç’te arayalar/ adanı sonsuz koyalarAraplarla at koştururken bir fotoğrafın arabı Kara’yı ak’tan sayalar/…
Islak mı ıslak bir dalda kalmak için çırpınan yaprak
Yalnızlığa düştük mü gümüş rengi bir zaman Çığlık çığlığa geçer o suskun aynalardan.Karanlık gecede söz bir kirpik gibi ışır Bakışır…
Sıkıldık deyince sıkılıyoruz Sevişip terlemenin yalnızlığından Bir masa, iki masa, uzun bir kalabalık Geceye bulaştık mı kan kırmızı bir yağmur…
Bu dünyadan kim geçti nasıl, ne zaman geçti, “Fikrimin ince gülü” söyleyin nerde açtı? Beşiktaş-Vişnezade ve en çok da Pangaltı…
Sırtındaki kıl heybede yalnızlık somun ekmek bozlağı ve kedisiyle hep kendine indi Metin bir şiiri eğirerekiçim yandı dondur beni tarazlanmış…
Kimdi neyin nesiydi geriye nesi kaldı Hiçkimse’nin gülüydü ki hiçkimse’si kaldı. Geçen yazla birlikte uçup gitmişti kuşlar Sonbahara dökülen o…
Issız bir adasın sen, aşklarla yalıtılmış, Robenson’un son’unu sonE’yle birleştiren. Hep’in olduğu yerde hiç’in izini süren, Karlı temmuz gecesi/yaz ortasında…
Senin düşünü ilk kez bir mendirekte kurdum Adımı yazdım hemen adının yanısıra Önce kuşlara sordum ardından balıklara Yorgun bir tekne…
Kıskançlık cirit atar âşığın sözlerinde, Hemen her sitem oku, ucunda onu taşır. Bir aşk kırgını gibi şiirlerini sen de Sitemli…
şiirin bir ucunda salkımsöğüt öbür ucunda gökyüzü ve bulutbulutun bir ucunda rüzgargülü öbür ucunda gül devşiren umutumudun bir ucunda sonrasızlık…
geceler kör ve sağır/ses vermeyen bir kuyu haklı kılar uykuyu ve uyuşturucuyuağzındır çiçek açan erguvan gökte yeşertir bir aşkı ve…