Bunları da Okuyun
Browsing: Bedrettin Aykın şiirleri
Açık mı yüreğinin kapısı sevgilere Duyuyor musun çağıltısını yaşamın Yürüyorsa o özsu hücrelerinde Kaçıncı baharında olursan ol Vakit hep bir…
Bin bir engelli bir maratondu Koştum kan ter içinde Tırmandım durdum yıllar yılı Karlı bir yokuşuDipsiz karanlık bir kör kuyu…
1. Şairim başucu kitabım sevdam2. Binlerce teşekkür sana Bir sonsuz yitiş olurdu yoksa Sevdayı tanımadan geçip gitmek3. Sınavdan sınava soktun…
En eski yalnız benim Ben o istenmeyen konuk Kapıların dışındaki Acıların içindeki O yorgun yaşlı gezgin En eski yalnız benimTerkedilmiş…
Günün en uzun saati bu Yüzünün bulutlu olduğu an Sevgisiz suskun bir sen Bunaltan beni eksiltenGünün en zor saati bu…
en güzel ev içi giysin okşadığım ipek tenin sokulup sarıyor ateş/ten kollarıyla kösnül aşk kuşatıyor bir anda beni sarmaşık sevginuzanıp…
bulutlarla kaplı sen gideli ince yüzlerimizin göğü kararıyor yokluğunda günler yükseliyor durmadan çevremizde bir sanal duvar boğazımızda sürekli o görünmeyen…
kaçıncı kardeşinde keder belli ki en çok seni severdi bungun anlarında bir dakika ayrılmazdı bu yüzden ıssız sokaklarda yanından solgun…
bir resmim olsun isterdim seninle birlikte çekilmiş eski bir nevruz günü niksar’da önünde ahşap evimizin annem de olurdu aramızda belki…
başım dik gezdim sürekli diz çökmedim kimselerin önünde bir çift zümrüt göz önünde eğildim katlanıyor her acıya insan böyle delicesine…
Gerçek adresim sanki Bir yalnızlığın evi Gömülmeden o sulara götür Yeni bir ilkyaza beniKapısı numaralı odalarda Kimliği kayıtlara geçmiş Gözaltında…
Bir ayna bulundur yanında benim için Görmemi sağla unuttuğumda yaşlı yüzümü Çekilsin taşkın sularım yeniden göletine Dokundurmasın beni el değmemiş…
Sen olmasan gözlerin olmasa Kesmese yolumu vazgeçilmez dostluğun Ve gerçekten bir kurtuluş olsa kaçmak Alır bu ağrılar içindeki başımı Çeker…
I. arkada bırakıp toprak damları sırtlarında kıstırılmış bir yaşamın üzünçleri sorunlarıyla geldiler oğulları kızları torunlarıylayırtıp kimliklerini hiç olmayan kimliklerini yeni…
Irmağın söğütlerin sesiyle Söylüyorum bu şiiri Senin o kırılgan sesinleBadem çiçeklerine Sabahın ilk ışıklarına Dönüştürüyorum hüznümü Hüznümü ve acımı Öfkemin…
Kar yağıyor kente Ve üstüne ölülerimizin Gelinlikler örneği beyaz yumuşak Giydiğimiz soğuk ölüm giysisi Üzgünsün üşümüşsün Oysa ölüler üşümez kiÖylesine…
Hiç mi gelmedi yurduna ilkyaz Demek bir kışı yaşıyorsun sürekli Ey günün baş kaldırısı güneş Doğ da tanık ol acıya…