Bunları da Okuyun
Betül Tarıman şiirleri
İçinden şiir geçen ev yalnızlığındır rüyaya dalma! evindesin, eski evinde sözle örtülü evde kısa yaz ceplerinde şiir gezdirir konukluğu bitmez…
II. ıslık Zaman bizdik ve şarkılardı aslolan Ağır ağır sallanan bir salıncak gıcırtısı Çocuksu bir sevinçle hızlanan-yağmurun sesi bir kuş…
elleriniz ferit bey ellerinizi seviniztopuklarınızla ezdiğiniz gül fotoğrafta üzgün duruyor sen azalıyorsun orada öyle evin hanımı eski bir pul gibiama…
I.Evlerin dağınıklığını toplamış sukunetEvlerin dağınıklığını toplamış sukunet İçimde hevese koşan bir çocuk var Islık dudaklarına yapışmış ay Yağmur yağsınYağmurum kalıbım…
çocukluğu uzun, aşkı kısa içinde şehir ve sokaklar odalar kadar yer tutar kar yağardı emirgan’a ağlasa aşk kırıkları keserdi yüreğini…
göğe bakma sularıyız rüzgârlar arasında hüzzam atlar kaldı artık eksik yazlardan üşümüş ve alnı siyah nalların çıkardığı iz çimenlerde solmakta…
gitmekten başka yalanı yoktur gidenin sonsuz ve siyahtır veda mektubu yazmak durup durup çöl halini şeylerin bunu hep yapıyoruz aynı…
biraz tambur sesi lütfen kalbim ağlayacakne olacak düş delisi sıkı fıkı yağmurla eskaza kırılsa utanır ağlar uzağınaş ş ş t…
Kurumuş ot rengidir kadınlar Keskin gül izi soluk alışlarındaMevsim yaprağını arıyor annem neden Oda tozlu Raflar dağınık Doğrulmayı bekliyoruz Doğurmayı…
varsa yoksa düşleriniz ve bir masumiyet rengi gözlerinizden akan eteklerinizden çözülen ipi tutturun o r d a kalın sizde aitlik…
Onlar gelirdiler; cepleri dolu karamela Sığınırlar koltukaltlarına annelerinin Kapı zilleri, telefon sesleri susar Susardı çocukluğun bahçesi Küf tutmuş zaman bahçesiSözden…
suya bağıştır kar sürükelr buğuyu peşinden herşey ona akardiye zengin bir sofrayım gökyüzü orgazmda, yeryüzü fakir bir kaplan hızıyla okul…
içinizden biri mi ölmüştür ayakkabıları ters çevrilmiş soğuktur nefesi acıyla yıkanmış beyaz bir örtü üstünde kaygu kızgın bir mille içinizde…
çeşme başında kadınlar aşktan kesilmiş sütten kesilmiş gümüşün biçimlediği bileklerinde suya tutmanın hüneri bitti dediğin yerde bir melanet -hayır ağlamaktan…
Evin kızı sıyrılmış çocukluktan Odanın bir ucunda baba kahve içiyorSolmuş odadaki kokuların hatıraları Örgü örüyor babadan yakınan anneOlumsuz cevaplar veriyor…
Derinine indiğim kuyu gülümü em Çerçevenin tam ortasında yorgun bir atlı onlar hep bir söküğü dikerdiler Söküp yine dikerdiler Islaktılar,…
Idikkatimi dağıttığında kuşlar ben ona uyarım yürümek isterim yol bitmesin çünkü merhametli kokumu biliyor yıldız çekiyor bana gelip geçen buluttan…
tehlikeye işarettir sınırda kalmak ağ örülüdür göğüm bakılınca parantezim ol kalbime akgövdesinde üşüyen adam kardeşliğin uzun yakınıma dur bahçen geniş…
kato’ya ve cihangir kedilerinebak! şaşırdı ay menzilini kalk gidelim geç oldu amagelmiyor kıblesi sokak haylazın o delirmiş mart aylarını seviyor…
yordunuz beni acı dolu taştı fincan işte ben bu kadarım incecik bir kadınım bir su kabıyım ellerinize suyun azaldığı yerde…