Bunları da Okuyun
Cahit Koytak şiirleri
Kumandayı fırlatıp spiker kızın yüzüne Bir şeyler yapmalı, diyorum – Ama ne? Afrika’ya gidelim, diyor, karım içerden Kahve içelim muhallebi…
Sen uyku tutmayan yolcusu güvertelerin Çatıkatlarının ve steplerin Nâsıra’dan geceyarısı geçiyor Ve uğramıyor dünyaya Senin trenin Issız bir istasyon vadide…
Ferisiler, senin elinle her yerde İsa’yı çarmıha geriyorlar, Amerika; Sen de, utanmadan seyrediyorsun olanları Yüzünü gizleyerek lobide, gazetenin arkasında. Gergedan…
Iİyi şairler vaktinde ölmesini bilirler; Büyük şairlerse, hemen her zaman Şiirlerinden önce ölürler.Aslına bakarsanız, şairler iki kere ölürler, Bir kendi…
Düşünceyi kaptan köşküne koyuyorum Hayâlgücünü güverteye Uykuyu yelkenlere Ve ölümü dümene Sonra inip gemiye kıyıdan bakıyorum Ve bu fazlasıyla insanbiçimli…
Kalkıp bazı fikirleri bazı hacimlere Koymam gerekli Aklı sicimlerle bağlamam Kamçılamam kamçılamam Günlük hayatı balkondan yuvarlamam Delilleri yok etmem hatıraları…
Oturmak istiyorum Biraz sıkışır mısınız Bakın ellerim dolu Ellerim ceplerim ve kafam Yolcuyum, sorulur mu, nereye gidiyor bu gemi Biraz…
Eğilip taş gemiden bakıyorum şimdi Boz bulanık akşam saatlerinden geçen Silinmiş istim almış – İskelede Bekliyor gemi Çelik kasların sabrıyla…
Nasıl da tükenmişiz biz yolcular Mağrur perçemlerimizden tutulmuş Göğüslerimiz kurumuş Erimiş hançeremiz Göz oyuklarımıza Batan şehirlerin kumu dolmuş Asık suratlarla…
Gençtim şiire hevesim vardı Büyük sözlerden utanmıyordum henüz Alnım kırış kırıştı daha o yaşta Bir nalbant çırağı kadar sıkıntılıydım Atların…
Neyi ki çok istersen Verir sınamak için Neyi ki çok istersen Nice dertlerden sonra Yurduna dönenlerin – yıkık Omuzları gibi…
Saçı sakalı kaşları Kazınmış o zavallı adamı Korkutmak için mi, Karşıma çıkardı Tanrı, Yoksa korkudan titrediğim için Kendimden utanayım diye…
komşunun bahçesindeki bababula ağacı ahbabım olur kendisi gözlerini kapayıp başını göğe kaldırmış, hüzünlü bir ezgi mırıldanarak rüzgârda nazlı nazlı sallanıyor.…
öpüp koklarken sırma saçlarını toruncağızınızın birden ölümü hatırlarsınız! sunmak için çocuklarınızın sevgili anasına, diyelim ki, bir süsen çiçeği kopardınız. uzatmadan…
kağşamış duyguların üzerine kurulmuş gösterişli türbeler olmasın yazdıkların! ne, insanların ölümden ödünç aldıkları erdemle sadaka çanağına bir şeyler bırakıp geçtikleri…
Altmışında aşk, safiyeti biliyor Ve şerh edebiliyor onu,Ama safiyet olamıyor, Safiyetin kendisi olamıyor.Aşk mı, ayak izi mi, aşkın? Bir çiçek,…
Bunca çimen, bunca çiçek, bunca ezgi, bunca ahenk Ve oyun ve sanat ve rüya ve gerçek… Bin bir yüz, bin…
Henüz gemisine tayfa yazılmadım, ama Ölümle, kızışarak devam ediyor, ‘Birlikte çalışma’ koşulları hakkında Yürüttüğümüz sıkı müzakereler. Şu sıralar, sabahın erken…
Tanrı senden yazdıklarını suluboyayla anlatmanı isteseydi bay edward estlin cummings muhtemelen biraz görünür olsun diye kanatlarının ucu hafifçe yeryüzünün toprağına…
Nasıl her şeyden çok umut kokarsa, Umut ve güven kokarsa Ot, diken ya da başak, topraktan çıkan her şey; Nasıl…