Bunları da Okuyun
Cahit Zarifoğlu şiirleri
nefesini yüzümde tutuyorum gülüşünü aklımda morarmış yüzlerini ısıttım kaç gece_ ısıtıyorum içimdesin-büyütüyorum seniSeni yepyeni bir dünya yapıyorum kendime Tam kralca…
Taşlanan kadınlar yankır girdap duvarda ve sırları çözük aynalar bir aynanın civarda hayvan otlağındaki benzeri yüzler kuyuya inen gözü terkeder…
Neden diye sormayın hemen. Onu ben kendi kendime de açıklayabilmiş değilim henüz. Kişinin ihtiyaç duyunca aramasının binlerce çeşidi olmalı.Aradığımızın ne…
1.Rahmete açılan bir gökyüzüydü Üstümüze yıldızlar serpen Şefkatli bir anne gibiydi Seni bağrına basan toprak Mümin mütevekkil bir güzel adam…
Döngel yutar gölgeleri – içi piliç taşlığı çoban çocukların bile aldırmadığı hatta koyunların koyun yavrularını bile kaale almadığı küçük turist…
Hiçbir karası kalmadan aydınlanan kanla Akar dağları çoşturur suları bir kanla Çarpa çarpa yüreği ismini Allahın Hızla bir dua kapısı…
Evlerle aramız açılıyor çünkü şavaşlardan biridir evlerimizden kaçanlar1Evler boyun boyuna gelmenin habercileri çocukları çok yaşatan serçe ağartan damlar göğün yanaklarından…
İlle gerek mi özlediğimi söylemek ya da sevdiğimi seni Hem gelecek günlere bıraktım seninle olmayı seninle ölmeyi bir güzel seninle
Bir tohumdan daha az değil Fatihin büyük güvercin kanatları Meleklerin sık aralıklarla Dokunduğu toprak. Güzel buyruklar Gürbüz havalar Boğaziçi bir…
Kavuşmalarımız ağır aksak, ayrılıklarımız koşar adım.
Niye yazıyorum ki bunları.İçimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. Açıp gösterelim. Yine de anlatıyoruz ama. Bizi farkedince eşyaların arasına…
Doğa seyiriyor gördüm döşüm Okşanıyor gibi duyarak Bir yılan ve arkasında halkı Doğruldu kayadan gerilenerek Bir bütünlükle kayayı toprağı Kuşların…
dağ köyünde körbağırsak sancısa konur karnın ağrıyan yanına alev gibi tuğlalar / Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız. Bir şehir kadar…
Dinç bakan bir çocuk Ana baba acınma yatak yorgan toprak Ve ezgilerden elini çekmiş Şimdi gördüğün resim net İşte siyah…
I Bir ateşli hastalık Orak ucu gibi geçmiş karnına Bilinmez rahmet saatı Birden çıtçıt – çıtçıt – çıt İsyan davulunu…
I Kuru dalı ağacın Artık çok yaşlı, beli solgun Ve yok tomurcuklanmak umudu Böyle bakıyor çocuksuz geleceğine Taş dolu ve…
Bir sabah Uyandık ki Her taraf kar kar Uyuyorduk hepimiz Ah Nasıl yağar Hiçbirimiz olmadan
Berat’eBana soruyorsun şu resimdekiler kim, diye.Emin ol kim olduklarını çıkaramadım. Görünüşe bakılırsa mutlular. Fakat insanlara tavsiyem şudur ki, nasıl “zenginin…
Sis çöküyor ırmak kör bir akış mı şimdi vadide Ya silahım Kanlı bir kurt başı koynumda yonga dolu yatağım Silahım…
İnsanın delikanlılığı üzerine konuşalım Parmağıyla bir zincir sallayarak geçiyor önümüzdenBu bir müzik De ki balyozlanan kaburgalar İşkence odaları hayır diyorum…