Bunları da Okuyun
Dadaloğlu şiirleri
Aşağıdan Yusuf Paşa’m geliyor Düşmanına karşı koyan mert olur Şahin kocasa da vermez avını Aslı kurt yavrusu gene kurt olurArap…
Beni del’eyleri bu ah-u zarlar Çan çalıp develer buzlaşır gider Altı arap atlı dolu cıdalar Elinde turnalar söyleşip gidirBoyunu benzettim…
Çıktım yücesine seyran eyledim Cebel önü çayır çimen görünür Bir firkat geldi de coştum ağladım Al yeşil bahçeli Kaman görünürŞaştım…
Dumanlıdır Aladağ’ın lanı Ortasında sarı çiçek savranı Yiğitler durağı aslan yatağı Dilberlerin hep de böyle ala mıPınarında bir yenice sağlık…
Dostun bahçesine yad el değmesin Kurutur ha benli dilber kurutur Senin sevdan yüreğimde yağ koymaz Eritir ha nazlı dilber eritirYüksek…
Bizim yaylamız otlu olur Sütü kaymağı tatlı olur Kız gelinden kıymatlı olur Kızlar gelir yaylamızaBizim yaylamız meşeli Dibinde güller döşeli…
Ben sana ne yaptım hey kanlı zalim Siyah zülfün mah yüzüne moy dedi Bir ok vurdun deldi geçti sinemi Ne…
Yedi iklim dört köşeyi dolandım Meğer düna her tarafta bir imiş Ben dünyayı Al’Osman’ın sanırdım Meğer dünya dört sultanlık yer…
Çıktım Kozan’ın dağına Karı dizleyi dizleyi Yaralarım göz göz oldu Cerrah gözleyi gözleyiKozan Dağı karlı buzlu İçi dolu gelin kızlı…
Bizim dağlar çam ardıçlı meşeli Yaylasında lale sümbül döşeli Hayli zaman şu Tapan’dan aşalı Çukur’un kilidi beyler nic’olduGördüm Anavarza bir…
(Dadaloğlu) Arkamızdan atlı kovar Gelen atlı cana kıyar Anam babam belki duyar Ben gidemem emmim kızı(Dadaloğlu) Kız atımın nalı yoktur…
Avşar içinde bir güzel gördüm Kozan arasında çeker göçünü Kınalamış ayağını başını Sırma ile örmüş sümbül saçınıHer sabah her sabah…
Andırın boğazı ufacık taşlı Ağlama sevdiğim gözlerin yaşlı Beyleri gelir de hep eli kuşlu Karışmış curası bazınan gelirEvimizin önü ova-yazılı…
Gelin ağ’lar seyredelim güzeli Gövel ördek gibi indi göllere Cilalar sürünmüş allar geyinmiş Doğan aylar gibi doğdu sabahtanAğ yarin de…
Dinleyin ağalar bir söz edeyim Bir güzel beni dilinen kandırdı Söz verdi de geri döndü sözünden Kötüleri üstümüze güldürdüDevşir hey…
Her sabah her sabah seyran gezerken Iras geldim selvi boylu fidana Top top olmuş kirpiklerin bölünmüş Hoş benzettim samur kaşlar…
Oturmuş ak gelin taşın üstüne Taramış zülfünü kaşın üstüne Bir selam geldi başım üstüne Alırım kız seni komam illereBir taş…
Yine tuttu Gavur Dağı boranı Hançer vurup acarladın yaramı Sana derim Mıstık Paşa öreni İçindeki bunca beyler nic’olduÇınar sana arka…