Bunları da Okuyun
Friedrich Nietzsche şiirleri
Dört nala koşan atlar Uzaklara götürür beni, Korkmadan, doludizgin. Gören tanır beni, Ve tanıyan Yurtsuz Adam diye seslenir. Haydi, haydi!…
Oraya gitmek istiyorum, oraya Artık güvenim var koluma, kendime Önümde uzanan açık deniz Bir gemi taşıyor beni engine.Her şey pırıl…
Burada, adanın denizlerin ortasında çıkıverdiği, bir kurban taşı gibi birdenbire yükseldiği yerde, burada, kara göklerin altında tutuşturuyor Zerdüşt koca ateşini,…
öylesine geniş ki yüreğim bir deniz gibi, güler yüzün bir güneş ışığınca tatlı ve derin yalnızlığında, dalganın dalgaya sessiz karıştığı…
Sen, ey çalan, gözlerin masum mu sanırsın Aşırdığın bir tek düşünce mi, aldanırsın! Kim ki böyle hem şerefli ve namussuz…
Kim ısıtır, kim sever beni daha? Sıcak eller uzatın bana! Yürek mangalları uzatın bana! Vurulup düşürülmüş çırpına çırpına, can çekişenler…
Haykırışan kargalar Darmadağın uçuşuyor kente doğru. Neredeyse yağacak kar Yeri yurdu olana ne mutlu! Donmuş kalakaldın, Hanidir gözlerin arkada! Boşuna…
Evet, biliyorum nereden geldiğimi Daim aç bir alev gibi Yakıp tüketirim kendimi Işığa döner anladığım herşey Geride bıraktığım ne varsa…
Kararan havayla, çiyin avuntusu olmaktayken yeryüzüne doğru, görülmezce, işitilmeden -çünkü yumuşacık patikler giyinir avutucu çiy, bütün avuntuyla yumuşamışlar gibi- anımsarsın…
Köprünün üstünde durmuşum geçende Karanlık geceye bürünmüşüm. Bir türkü duyulur uzaklardan Altın damlalar yağardı bir deÜrperen aynasında suyun Gondollar, ışıklar,…
Öyle bir hayat yaşadım ki Cenneti de gördüm cehennemi de Öyle bir aşk yaşadım ki Tutkuyu da gördüm pes etmeyi…