Bunları da Okuyun
Browsing: Gonca Özmen şiirleri
Sen git, gül benim açtığımdır Uğultumdur sana bu kekeme avluTaşlara dokunduğumdandır Etim ağır aksakBurda bir güz olmalı diyor ağzım Bir…
Aldım denize bıraktım yüzünü sessizce Suda dalgın bir mitos bir balığın ağzındanKentleri anlayınca gördüm mahcup serçeleri Saçaklar küskün ahşabın dilindenGürültüsünü…
Kusura doğru gidiyorduk Kuş sürüleri, kertenkeleler, su zambaklarıKusura doğru gidiyorduk Aramızda bir acının etten kasırgasıPerdenin soluşunu fark ettik Doldu yaprağın…
Sözün ateşle bir ilgisi olmalı Alevlenip sönmekle aşkınGölgesiz olduğum doğru, apansızlığım da Dokunsan dağılacak yüzümün eğrileri Gizliden düşeceğim sabahın boşluğunaBahçenin…
I Kusura, vardım Benimdir dedim bu eski sözKime açıldıysa kapılar Kapananı benim dedimBeni bir avuntudan oldurmuşlar De ki sıkıntının içini…
Ağzındı Çıplak duvar, mahrem kapı Ağzındı Doğmamış dizeler getirip bıraktı Düşen iki sözcük bir mezar kazdı İklim değiştirdi otlar kendiliğinden…
Her kuyuda saçlarını kesen bir kadın oturur Hırpalanmış güllerin, uğultusunda eti, henüz çiğ Sabahın dilsizliğini öğrenmiş gibi erken Ve buğulu…
Çünkü annem bir yorgun zorunluluk Yüzünde içi çiçekli eski kutu duruşu Neydi unuttuğu mutfağa girip çıkarken? Dalgınca boyayıp duruyordu kirli…
Beni böyle uzun sev Gölü delirt Tutuştur suyun kanınıGitmeni yalanlayan kuşlar bulBir küflü yorgunluk Zamansız bir deniz kaldı Gecenin avuçlarında…
Sular varken eski sular Bana kaldı bir akşamı söylemek Bir dalgınlıktan geldim ben bir dalgınlıktan Gittiğim kime kalırsa Çağırır evlerden…
Çamurdan oyuncaklarda dağıldı çocukluğum Başağın su sıkıntısında Hep ağrıdı yüzüme kazınan bozkır Ellerimde buhran, sesimde tenhaKimse işitmedi çan çiçeğini Topraktaki…
Usulca geçtim yüzünü Ardında dağlar vardı rüzgârlar Kurt izlerinde uluyan zemheriler vardı / Çık git yüzünün inkarı olmaya… / Zaman…
Sokaklar gökyüzü insin diyedir aşağı Çocuklar oynasın diyeSokaklar pencereler baksın diyedir birbirine Dertleşsin diyeÖnce yüzüyle eskir evler Yavaş yavaş kaybeder…
Böyle şeyler oluyor işte böyle rüzgarlar Bu güz balkonu beni çağırıyorNeyi dağıtıyor elin akşamda Ben saçlarımı topluyorum ırmakları da Sonra…