Gülten Akın şiirleri

“Bunlar güvercin” dedim, “gövdesinin inceliğ………………..

susup bekleyerek yaşlanıyordu şeylerin uğultusu arasında içi ağırlaştıkça rüzgara çıkıyor siliyordu kendini durmaağrıya ………………..

Susup bekleyerek yaşlanıyordu şeylerin uğultusu arasında içi ağırlaştıkça rüzgara çıkıyor siliyordu kendini durmaağrıya ağrıya………………..

Ölümün ve göçün dokunmadığı tek nesne var mıdır ölüm yok eder göç değiştirir kendisi kalamaz kimse sarp ve suskun ninelerden…

ona göre biri, istediği diyebilse, diyemiyor çarpıcı bir işaretle kayboluyor sonra döner gibi uzaklaştığında ılık yumuşak hüzünlü

1 Bir roman kadar uzun bu tümce, -Sonra işte yaşlandım..2 Hızlı öpüşlerle lekenir ten, uzun kalır usul öpüşlerin anıları..3 İçi…

itip beni balıma dadanan bu çağı sevmedim………………..

Birisi bütün düşüncelerinin sahibi Hatırası kara elleri beyaz Unutmak ist………………..

Henüz başlamamıştık Bitirmişler*Sorularınızdan anladım Eksiklerdi engellerim*Söz kolay Şakımışım kuş gibi*Altı yıl köpeğinim dedindi düzyollarda Altmış yıl hayali bir sese havladım*Engebe…

giden gitti (yiten zaman) açtığın kapıdan girdim, adımı söyledim işte orda kaldımherkes nerde? (gibi yanların………………..

“sen Leyla değilsin” dedi Mecnun kavuştuğu andı çıldırmış sanıldı………………..

konuş sesin durmasın gün doğdu ve battı kuşluğu atladık uzun kuşluğumuzu, sen gelmeden önce ceylan yavrusuna bastı karanlıkta suyun gözesine…

raylar düğümlenen yollar, tren bir gün ümit etmediğim bir gün alıverecekler seni benden. neler götürdüğünü bilmeyecek düşünme………………..

hüzün çocuklar için arada bir, yaşlılar için sürekli atılan ağı dolduruyor ırmak balığı deniyor terzi yüreğini iğnesinden kurtarıp pazarları ben…

bir yerlerde sürgit yapılan bir şeyler kımıldamaktadır bitenleri vardır, durur orda, olduğu yerde çekilmeyi bekler ya da resimlenmeyi öyle sanılır…

İnsanlar bir gülü bir senetle Değiştirmeye alıştılar İnsanlar başka insanların hayatını Bir hezaren sandalye midir hayat Dizip kaldırmaya alıştılar İnsanl………………..

Sonsuz tenin bir serap olduğunu bilen kadınlar sonsuz tine büyücülerle yönelen kadınlarkısık bir pe………………..

Ölü bir böcek nasıl hapsolduğu kehribar içinde………………..

Beni sorarsan, Kış işte Kalbin elem günleri geldi Dünya evlere çekildi, içlere Sarı yaseminle gül arasında Dağların mor baharıy………………..

Bellek durduğunda unutuş tırmalar kapıları aynı sözler tekrar yine tekrar kapandır, kısılıp dönülür beynin içindeağız söylüyormuş bunu bilmiyordum “hayır” diyormuşum…