Bunları da Okuyun
Browsing: Gülten Akın şiirleri
Her mültecinin içinde bir gül ağacı boylanır Sıcağa susuzluğa dayanıklı Ülkesizlik tüm ülkeler sayısınca genişliktir Sınırsızlığa sonsuzluğa dayan………………..
Solmamıştık daha çağla zamanlardı siz ikiniz getirdiniz kücük kızlar birinizin iri mavi komik bakışları öteki sessiz edilgenmavi, taklidini yapardı dünyanın…
kimse tanımasın için onları şairler kimi sözcüklerini yok ettilerbütün öyküleri yazıp tükett………………..
Attım. Boyalar ne işe yarayabilir Yalnızlık için karadan başka Hangi rengi kullanabilirim Kuru masa, donuk tavan, somurtuk halı Solgun durmalı…
Susarak,iki komşu gibi güne değerek Asıl söyleneceklerin üstünden aşarak Sevdiğim Ayrı ayrı uzakta,yanyanaBirbirimizi derinden gözlediğimiz yazlar………………..
Şimdi dünya boşlukta yavaş Sen bütün canlılardan uzaksın yalnızsın Rüzgâr uslandı doruklarda Dağ çiçekleri uykuya vardı Ay bacadan aştı uyumaz…
Ben demedim mi Hazırlandılar Onların yüz bin kolları var Kırbaçları sert, yamçıları sağlam, atları kavi Yeğin git kese sür atınla…
Evler büyük dedikçe büyük Ben insanların en garibi Uzağı ilk defa kavradım Görür yahut dokunur gibi
ötekini yıkarlar, eskiden gecelerdi şimdi açık açığa gündüzün sağ eller silahta, ………………..
Karanlık bastı mı gelirsin Pencerem dibinde durursun Oyuncaklar kabartma harfler gibi Elle tutulur garipliğinElişi kağıtlardan çicekler yaparsın Yeni şekiller görülmedik…
Ağudan halk’olmuş bunların hepsi Alınlarında yatay üç çift elif Dudakları kanadını koyvermiş kırlangıç gibi Hangi dar’da kalmışlar açılmamış Yabancım değiller,…
Onlar için pazarlar, erkekler sevda ile sıkıntı arasında bir gider bir gelirlergencömrü aşmak, bir da………………..
Uzağı ne zaman düşünsem aydınlık Burda geceler kaldı sen gittin Geceyle uyku suyla yosun Benimle olduğun bilmez misin………………..
Deniz uzaklaşıyor gitgide Ufuk çekiliyor Kumsal genişliyor Kısalıyor adımlarımızsaKumlar mı? Makina ölüleri, füze artıkları, sakat uydularla Barbar medya, gazeteler, zor…
Küçük küçücük bir kızken Unutacak mısın yüreğim? Bir kurdele bir pabuç yüzünden Unutacak mısın yüreğim? Simdi de onulmaz korkundur Evde…
Git oldu can, sürgün geldi dayandı Sürgün yine geldi dayandı Kitapları topladım, çocukları giydirdim Hadi de doğrulalım Dranazın karınaBiz nereye…
Beni dünyadan ötelere götürdün Kollarımı bağladın dur dedin Tuz kokan geceler dur dedi Durdum bekliyorum, gelmeAy aydınlık gece kara Gözlerimin…
Hep ondan çoğalır kâğıtlarda Hep o Meryemsi duruşundan Döker el kadar Avrupalı yüzünü Paylaşır milyonla aç adamMasal ister milyonla aç…
Gülerken yüzün Dem çeken bir güvercinin sesini İçin için büyüyen çimenleri Baharda lunaparkı, bayramyerini Ve alışkanlıklar dışında………………..
Yorgun savaşçılarız, yengiler eskitti bizi Utanırız tadına varmaktan içkilerimizin Biri bütün güneşleri toplar, verme………………..