Bunları da Okuyun
Browsing: James Joyce şiirleri
Karanlık geçmişten Bir çocuk doğuyor; Sevinç ve üzünçle Yüreğim parçalanıyor.Dinginlik içinde beşikte O yaşayan yatıyor. Sevgi ve acıma Açmalı gözlerini!…
Doygun ırmağın üstünde salınırken Altın koyusu iri salkımlar Yakamozlu suların üstündeki kanatlar dalgınlaşır Kasvetli günlerle. Kızgın bir dalga tufanı Sallar…
O şirin bağrının içinde olaydım keşke (Ah ne güzel ne de şirin!) Hiç bir yabansı yelin bana ulaşamayacağı yerde. Bedbaht…
Parlak kep ve flamalar içinde, Şakıyor çukurun dibinden: Gel peşimden, gel peşimden, Dilediğin sevda ise. Peşimizden gelmeyecek hayalpereste Bırak düşü,…
Saçlarını usulca tarar, Tarar uzun saçlarını, Usulca ve zarafetle mırıldanır Neşeli bir şarkıyı. Güneş vuruyor söğüdün yapraklarına Ve benekliyor çimeni,…
Usulca gel ya da git usulca: Yüreğin kederi sezse de Koyakları ve hayli yitik güneşi, Oread takınsın gülüşünü, Dağın saygısız…
Şanını ve gücünü yitirip de Bir dost dahi bulamamışa, Küçümseyen ve öfkeli düşmanları arasında bile Soyluluğunu elden bırakmayana, Avutan türküdür,…
Senin Mithridates’in olsaydım Karşı koysaydım zehirli bir oka karşı, Gene de basardın beni bağrına Vecd olurdu yüreğin Ama itiraf etmeliyim…
Soylu bayan, söylemeyin lütfen Biten bir aşkın kederli şarkılarını; Bırakın kederi bir yana ve şakıyın Nasıldı aşkın alazı. Şakıyın uzun…
Yüreğimin yakınında çırpınan bu yürek Umudum ve varsıllığımdır benim, Mutsuzum ayrılırsak Ve mutluyum öpüşler arasında; Umudum ve varsıllığımdır – elbet!…
Duydum gençlerin sevda nağmelerini Parıldarken kürekler aşkla meşkle Ve bozkır çimlerinin iç çekişlerini: Asla, dönüş yok geri! Ah yürekler, inleyen…
Doğrul ruhum, çiy berrağı düşlerden, Sevdanın derin uykusundan ve ölümden, Bak işte! İç çekişler içinde ağaçlar Terk ediyor sabahı öğütlerle.…
Issız bir gök, loş deniz, batıda Parıldayan bir yıldız gibisin Ey çılgın kalbim, ve hatırlanmakta En çok soluk saati aşkın.…
Uyu şimdi, ah uyu artık, Ey uslanmaz yürek! ”Uyu şimdi” diye bağırdığını bir sesin İşitir yürek. Kapıda tak tak Sesleri…
Sevgili yürek, niçin hor kullanıyorsun beni? Beni azarlayan sevgili gözlerin Hâlâ güzel, güzel ama – ah Güzelliğin ne de gizli!…
Sark pencereden, Altın saçlı, Dinliyorum şakıdığın neşeli şarkıyı. Kitabım kapalı; Artık okumuyorum, Ateşin dansını izliyorum Yerdeki. Terk ettim kitabı, Ayrıldım…
Gene! Gel ve ver bana bütün gücünü! Uzaktaki üzgün bir ses soluklanır çatlamış beyinde Acımasız durgunlukla, boyun eğişin derdiyle, Yatışır…
Dinle canân, dinle Sevdiğinin sesini; İnsan üzülmeli Dostluk bittiğinde. Bilmeli ki insan Dostlar güvenilmez olmuş Ve bütün o sözlerden Geriye…
Danseder Mayıs rüzgârları denizde Dolanırken beyaz dalgaların üstünde, Gezinir kıyıdan kıyıya yüzeyde Köpürür sonra denizle birlikte, Süzülerek gümüş iplikler gibi…
Güvercinim, bir tanecik güzelim, Doğrul bakalım! Kaplamış gece çiy’i Dudaklarımı ve gözlerimi. Mis kokulu yeller örer İç çekişlerin müziğini: Doğrul…