Bunları da Okuyun
Karacaoğlan şiirleri
Bir küçücük ceran geldi Bizim köyün yöresine Bir yavru yardan ayrılmış Her gün ağlar çırasınaYenem dedim yenemedim Çok çalıştım tutamadım…
Bu gün ben bir güzel gördüm Ne öpüp ne koçabildim Ne meclisinde oturdum Ne dolusun içebildimSevmem güzelin ednasın Gayrıya gönül…
Cebir elem şu dağların başından Avlayalım kekliğinden kuşundan Samantı ırmağından pınar başından Geçemem artıyor figanım dağlarYaz gelince soğuk pınarlar akar…
Üryan geldim gene üryan giderim Ölmemeye elde fermanım mı var Azrail gelmiş de can talep eder Benim can vermeye dermanım…
Burcu burcu kokar durur Mut’un gülleri gülleri Bülbül gibi şakır durur Tatlı dilleri dilleriGurbet ele varmak gerek Aşka gönül vermek…
Çeşit çeşit bağlamışsın başını Uydurmuşsun zülfe hilal kaşını Korkarım ki bulamamışsın eşini Zülfü gerdanına turmalı gelinBen seni severim ne heves…
Bir güzelin mecnunuyum efendim Hasretinden dertli sinem dağlıdır Ne gündüzüm gündüz ne gecem gece Benim gönlüm şu güzele bağlıdırYanaklar dopdolu…
Gökyüzünde yeşil yaprak Yere düşer ırak ırak Basdığımız kara toprak Usul boydan aşar bir günBulut gökden şişesidir Yağup yere düşesidir…
Bir gün bir dilberi ettim temaşa Sünbül saçın sırma tele uydurmuş Kesmiş kakülünü dökmüş eğnine Şirin şirin dudu dile uydurmuşFelekte…
Bir gülceğiz istedim de vermedi Çocuk kadar hatırımı görmedi Bilmem garip sandı yoksa bilmedi Kalsın sana top zülüfü burmalıEvinizin önü…
Bire ağlar bire beyler Ölmeden bir dem sürelim Gözümüze kara toprak Girmeden bir dem sürelimAman ey Allah’ım aman Ne aman…
Bir çift turna uçurdum Yozgat dağından İzin aldım ağasından beyinden Başı pörkenekli Çavuş köyünden Erzurum çölüne konun turnalarNe çok olur…
Bir çift keklik gördüm sıra çekilmiş Eşinden ayrılmaz seker ikisi Taramış zülfünü gerdana dökmüş İnci ile mercan dizer ikisiBirini benzettim…
Bir çift güzel geçti bağlardan ağrı Daramış zülfünü vermiş tımarı Ak göğsün arası zemzem pınarı İçsem öldürürler içmesem öldümBaşına vurunmuş…
Bir çift bülbül geldi kondu çimene Başı yeşil ayakları kırmızı Bal akıyor lisanından lebinden Al yanaklar alma gibi kırmızıBenim yarim…
Boynunu uzatıp geri sakınma Naz götürmez kara bağrım ezgindir Al yanağa çatal teller sokunma Aşk elinden zari gönül bezgindirBen bilirim…
Bitti m’ola, Şam ilinin hurması Gitti m’ola ala gözün sürmesi Hama’nın, Humus’un telli turnası Turna, yârin selâm saldı, gel diyeBitti…
İkide bir üstümüze gelür(sün) Nenüz alduk Serdar bizde nenüz var Dünya bizim deyü dava kılasun Nenüz alduk Serdar bizde nenüz…
Ala gözlerini sevdiğim dilber Güzellikte yarim idin bir zaman Gece gündüz kız sevdana yelerdim Can içinde canım idin bir zamanAğır…
Bir yiğit sıladan gitmeli olsa Acısı yüreğinden çıkmaz sılanın Varıp gurbet ilde mekan tutarsa Hayali gözümden gitmez sılanınOvalar ovalar engin…