Bunları da Okuyun
Browsing: Melih Cevdet Anday şiirleri
Karacaoğlan’ ın Bir şiiri ÜzerineIAtımla yola çıkıyoruz seherde Sabah büyük bir kuş uyanıyor, Ağırlaşmış ay gibi susuyorum, Yaşı bilinmeyen yağmur…
Bu akşam da gönlümüzce bitmediyse gün Suçun yarısı bizim yarısı günün Sanki yapının tuğlası bizsek harcı o Onun da iyi…
Denizlerden gel Durup bakmak için gel Dönüp gitmek için gel Güvercin göğsü gibi, Sevincim, ağarmış sevincim benim.Ha aşkın dikeni, ha…
Bir misafirliğe gitsem Bana temiz bir yatak yapsalar Her şeyi, adımı bile unutup, Uyusam… Kalktığımda yatağım hâlâ lavanta koksa Kekikli…
Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için Saçlarını, gözlerini, ellerini Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak…
Yağmur bir adım ötemizde Kabarmış ağulu mantarSessizliktir ateşin yanındaki kütük Suyun ışık değmiş kabuğuSen tane tanesin sevgilim Denizim ben batık…
Güvercin Pencerede kopan alkış
Ben ki her akşam yatağımda Onu düşünüyorum. Onu sevdiğim müddetçe Yatağımı da seveceğim…
İşçi geliyor ağaç budamaya, O ne tafra, o ne krallık, Bir omuzunda balta, ötekinde ıslık, Yer değiştiriyor kuşlar dallarda.Kente dönen…
gözlerine bakıyorum denizden çıkarılmış bir tabaktaki kuş resmi dağınık köy evleri gibi orda burda sepetteki sümbül soğanı gibi gölgeliyüreğimiz öylesine…
1. koşu Kör bir ozan anlattı bunları, Atların da ruhu vardı Troya önünde, Ta Hades’ten duyulurdu kişnemeleri, Atsız bu bu…
Zavallı Etem Çok çekti geçen kış Bütün kışı parklarda geçirdi Şimdi durumu iyi Sanatoryumda Verem.
Uzak bir göğün altındaydı deniz, Suskunluğun adak testisi, Kocaman deniz suların altında. Dipte maviliklerin oynaştığı, Küçük bir balığın kanadı gibi…
Hepsini gördüm ayrı ayrı, Kuşların zamanı tunç rengindedir. Tanrılardır taşın zamanı, Denizin zamanı ölür dirilir.Göğü tanıyamadım, yok ki, Sahpsiz zamanlarla…
Çık benim şair tabiatım, çık orta yere Fakir güzelinden söyle Hasret ateşinden çal Çal, söyle benim derdimi sevdalı sesinle.Hep bilinen…
“Babamı gördüm düşümde,” diye anlattı, “Öylesine ağladım, yalvardım da, Anlamadı, belki de hiç tanımadı.” “Elbet oğlum,” dedi öğretmen Kirişna, “Ruh…
Dörtnala haberci ilkyazdan Aşağıdan inceden beyazdan Dumanı tüten sıcak tohum Dolan kara toprağı dolan Ulaş yeryüzüne ak tohum Hay gücüne…
1. Kara gemi Okeanos ırmağının Akıntısından kurtulup tanrısal Denizde Ayaye adasına varınca Onu kumsala çektik ve uykuya Dalarak tanrısal şafağı…
Yirminci yüzyılı yaşadım Ertelenmiş bir yüzyıldı bu Yıkık bir sur yazgımızın uydusu Bekletir ömrü yürüyen ayla birlikte Bırakmaz günün adını…
Kara yakındı önce, hem çok yakın, Elimi uzatsam tutardı. Yıldızsız teknemdi inip çıkan gece, Kurumuş gece, kum, kömür, arduvaz… Kara…