Bunları da Okuyun
Ömer Bedrettin Uşaklı şiirleri
Gümüş bir dumanla kapandı her yer; Yer ve gök bu akşam yayla dumanı; Sürüler, çimenler, sarı çiçekler, Beyaz kar, yeşil…
Kızıla boyanmış koynunda sular, Yandın mı bu gurbet elinde Çoruh? Bayburtlu Zihnî’nin koşması mı var Türküler söyliyen dilinde Çoruh? Ufkunda…
Duvarda canlı ışıklar bir hayal Bu yaldızından alevler taşan resim. Ölümle gölgeli bir düştür, ihtimal Bakıp bakıp bana mahzunlaşan resim.…
Ötün kuşlar, esin rüzgârlar esin, Aksi bende “baba! ” diyen her sesin.. Gözlerim sönsün ki çocuk görmesin; Görmesin beşikler ve…
Sarp dağlardan örülmüş dört duvar içindeyim Nerdesiniz güneşler, nerdesiniz ovalar? Dağılmaz simsiyah bulutlar içindeyim Nerdesiniz güneşler, nerdesiniz ovalar! Yine duman…
Sularından içtiğim akşamdan beri şenim Ey günümün doğduğu diyardan geçen Göksu! O bulanık suların kevserim olsun benim, Ey çamlık ormanlardan,…
Bu gün de sonbahardan süzülüp doğdu akşam Dağların yere indi koyu serin gölgesi. Uludağ etekleri al ipekten bu akşam Düştü…
İşte yapayalnızız Güzelim, altım tacım. Bırakta sandalımız Engine yelken açsın; Ben senden utangacım Sen benden utangaçsın..Meleğim, can kaynağım, Engine…ah, engine!…
Çoban yıldızı gibi Gönlüme kaydın Ayşe! Bir peri kızı gibi Saçını yaydın Ayşe! Şanımız, ünümüz var, Çok sevinç günümüz var…
Afrodit, aşk tahtını kurmuş yüksek başında, Yakubun rüyasından sanki iz var taşında… Şahikanda yaşamış efsane dünyaları, Senden birer parçaymış kainatın…
Baktım ki yar belinde Kollarım düğümlenmiş; Yalçın dağlar elinde Yollarım düğümlenmiş…Uzakta beş on köycük, Yıldızdan ışıkları… Evler yuvadan küçük, Tarlalar…
Eğilmez başın gibi Gökler bulutlu efem.. Dağlar yoldaşın gibi, Sana ne mutlu efem! Oyna, yansın cepkenin, Yansın güneşten tenin, Gün…
Yolunda gençliğim sönse de, yine İçimde kız senin aşkın var, yeter. Baygınlık çöksün de kirpiklerine O kumral saçlarla beni sar…
Aşıkım, dağlara kurulu tahtım, Çobanlar bağrımı dağlarda geçer, Günümü yıl eden şu kara bahtım, Engin gurbetlerden çağlarda geçerHasretle doldurur geçtiğim…
-Babamın ölümü üzerine-‘Gidip de gelmemek var, gelip de görmemek var.’ Diye ağladığın gün gözümde yandı anne! Öksüz gönlümde yine bir…
Arı nasıl ayrılır, Altın rengi balından.. Gül nasıl koparılır Mor dikenli dalından? Bıraktın ellerimi, İşte bindiğim gemi Ayrıldı sandalından…Son bir…
Güneşle beraber söndüğüm akşam, Ağlayacak hangi rüzgâr, kim bilir? Mermer bir heykele döndüğüm akşam, Baş ucumda kimler yanar, kim bilir?…
İnerken çiçekli bir uçuruma Gönül yoldaşından ayrılır mısın? Çıplak kollarına hasret boynuma Bir çılgın neşeyle sarılır mısın? …Gece bahçelerde kalma…
Aylar var ki, ey Tanrım, görünmez oldu yüzüm, Dor atlı yaylıların süslü aynalarında… Aylar var ki hastayım, aylar var ki…
Köpükten omuzları birbirine dayanmış Yüksek, mağrur başları akşam rengiyle yanmış Sahile koşuyorlar bak deniz sarhoşları! ..Bazen yırtık yelkenli bir sandala…