Mustafa İslamoğlu şiirleri

Örtüne çiçek düşürdüm Namluya duanı sürdüm Sen ağlamasaydın anne Gül mevsiminde üşürdüm

sure sure işlemişler göğsünü tavusumun adresime çıkartılmış baharagöz değmişler gün vurdukça hatırana, daralıyor nefesim öylesine bin acıya tahammül etse de…

bu zeytuni, bu mecbur edildiğim öylesine aşufte bir hayatı çıkarttım gözümden çektirdiğim resimleri, cop izlerini… koynuma iki yılan gibi sokulan…

sevinmem sevince benzemiyor ne de üzülmem üzüntüye gözde geçirilmiş sözler söylüyorum ömrüme ilişkin belki birazcık avutur beni diye ağlamayasın için…

Gün gelir Sairlerin de dili tutulur Sözler seçilir sözlerden Gerisi unutulur Kitab’ı eline alır bir şair Şiirinden utanır Zamanın keskin…

beni benden alıp alıp götüren saçını rüzgara katarsın sevda şaşma ufuk gibi yandığıma sen bende doğar bende batarsın sevda âfet…

söylerken ağlayan şair doğururken ölen ana ikisi de bir aşk ve acı haberim olmadan en ücra yanıma sığınabilir I. güneş…

Ramazanoğlu Mahmut Sami’ye Canım öksüz bıraktı göğümden aktı canım Ölümsüzlük tacını başına taktı canımŞimdi sevdanın tahtı neylesin böyle bomboş Aşkın…

Nur ordusunun bir soylu neferi Çöl serinliğinde nur aramakta Saffan ibn-i Muattal Es Sülemi Gecenin göğsünden huzur sağlamakta İçinde bir…

ey kötü ikramı saadet olan tüm zamanların kutsal seyyahı konaklayacağını duyunca tüm yıldızlar takınarak tüm zinetlerini önünde sıra sıra dizildiler…

el açuben eşiğinde durduğum rah aşkına perdeni çak eyle de gel çektiğim ah aşkına iftirakın ruz u şeb bendeni dilhun…

dalgalar sırılsıklam, dökülmüş elleri kolları yorgun argın, güneşi kıyıya sürüklüyorlar kıran kırana vuruşuyor hüzün mavisi ışıkları ıskalayan tüm kurşunlar onda…

ekmeğime katık, aşımın ateşi acılarımla başbaşa kalmak istiyorum yalnız onlar anlıyorlar beni ve yalnız onları dinliyorumhayatıma girdin madem andacım ol…

bugün ihanet günüdür güller kendi dikenlerince kanatılsın şairler öz elleriyle boğsunlar şiirlerini söyleyin akrebe bugün ihanet günüdür aşıklar çiçek sunarken…

Öfkemin hançerine su ver sen kalkalım bir seher vakti Nuveyba işgal edilmiş topraklarımız üstüne güneş doğmadan öncehertaşın dibine bir yıldız…

Özlemekten yorulmuşum, kapında durdur beni Ucu sana dek ulaşan bir zincire vur beni Beni çöllerden sorma, ki sonra Mecnun yerinir…

al da git eğreti gülüşlerimi isyanı kutsayan yüz bende kalsın maviye boyama zor düşlerimi gemimi yakacak köz bende kalsın mermere…

ey insan ey yüz akı gönül aydınlığı kabul olmuş sadaka kadar güzel bir duygu sarıyor seni anan yüreğimi bastığın toprakla…

……. Ben kendime ağlarken Uhud da ağlar mıymış? Hira’yı mahzun gördüm soramadım sevgili Hasretinin dışınd başka derdi varmıy mış? ……..…

-acıların kadını’na-göğe baktım gözü yaşlı yere baktım yer yaslı sular bugün kan tadında eski yeni, büyük küçük, kara kızıl tüm…