Bunları da Okuyun
Nail Abbas Sayar şiirleri
Dağ başında karaçalı Çaput bağlamak bedava Felek gözün kör olsun Oturup ağlamak bedavaKısmet vermiş aşktan yanı Seven kim sevilen hani…
Şeytanın bindiği dala Tut elimden çıkar beni Peteğinde koza balım Sanma akar kokar beni. Yemiş dalında çürümez Dal yaprağını arımaz…
Saraylar tahtlar seslenir tarihten. Kılıç sesleri,kalkan sesleri gelir kulağınıza Yedi harika dokuz olur Babil kulesi sıra sıra ehramlar..Sel gibi akar…
Yine bir sarhoşluk var bulutlarda, Sünbüle dokunur, güle dokunur. Susmuş hânendeler, ses yok ud larda Mızraplar bir başka tele dokunur.Şu…
Öylesine bakmadık Böylesine bakmadık Öyle baktırdılar Böyle baktırdılarHayatı tutarken Ellerimizle sımsıkı, Bıraktırdılar
Ocaklar yansın her dem Bacada is olmasın.Gökyüzü mavi kalsın Ufukta sis olmasın.Kötülük yansın yıkılsın Lale gül kesilsin dünyaHerşeyde terhis olsun…
Cana sordum kendimi söyle kim canım nedir Hangi puta tapmışım? mâbedim hanIm nedir? Gizemler çeksin eziyyet varlığımın kahrında Söylemem hiç…
Bir doluda bir boştayım Boşalt beni doldur beni Bir gerçekte bir düşteyim Yaşat beni öldür beniKuru dalda biten yaprak Burcu…
Ne olacak senin halin Martı kuşu Ben de denizi satın aldım Arpa ekip darı biçeceğim Maviden yeşile geçeceğim. Ne olacak…
Gözüm boşluk dünya nokta Görünmedin görünmedin Olmuşumda olacakta Görünmedin görünmedin Kuru taşa renk yürüdü İpek kurdunu aradı Denizde sular çürüdü…
Baktım Toprağa düşecek gibi değil su Tohumu buluta ektim.
Soğuk havalarda Geliverince aklıma Üşürsün diye Seni düşünmüyorum.
Bir cefa toprağı olduk Her yağmurun seli bizim Bahar vakti bahçelerin Kuru kalmış dalı bizim Dünya kaldı berbatlara Çıktılar hep…
Üşüyorum Çevir sıcak bakışlarını üstüme Erisin boşluktaki beyazlık…Bu yalnızlık üşütüyor içimi Oynuyor yerinden köşe taşlarım Öyle bir gariplik sardı ki…