Nazım Hikmet Ran şiirleri

Gözlerin gözlerin gözlerin ister hapisaneme, ister hastaneme gel, gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte, şu mayıs ay sonlarında öyledir işte Antalya…

Ne güzel şey hatırlamak seni; ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken…Ne güzel şey hatırlamak seni;…

Çok yorgunum, beni bekleme kaptan. Seyi………………..

Yürek değil be, çarıkmış bu, manda gönünden, teper ha babam teper paralanmaz<br/………………..

Çocuklar ölebilir yarın, hem de ne sıtmadan ne kuşpalazından düşerek te değil kuyulara filân; çocuklar ölebilir yarı………………..

elli bin şiir roman filan okudum yaprak dökümünü anlatır elli bin filim seyrettim yaprakların dökümünü gösterir elli bin kere gördüm…

En güzel günlerimin üç mel’un adamı var: Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye en güzel günlerimin bu üç mel’un adamını…

CENAZE MERASİMİMBizim avludan mı kalkacak cenazem? Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan? Asansöre sığmaz tabut, merdivenler daracıkBelki avluda dizboyu güneş ve…

Ey benim adını, Ey benim yumuk ellerinin tadını bilmediğim, Ey benim öpüp; yüzünü kaşını, gözlerinin yaşını Dudaklarımla silmediğim yavrum! Belki…

İnsanların türküleri kendilerinden güzel, kendilerinden umutlu, kendilerinden kederli, daha uzun ömürlü kendilerinden. Sevdim………………..

Bütün taşlar gibi vakarlı, hapiste sÖylenen bütün tÜrkÜler gibi kederli, bütün yük hayvanları gibi battal, ağır ve aç çocukların dargın…

Henüz vakit varken, gülüm Paris yanıp yıkılmadan, henüz vakit varken, gülüm, yüreğim dalındayken henüz, ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden…

Yumdum gözlerimi Karanlıkta sen varsın Karanlıkta sırtüstü yatıyorsun Karanlıkta bir alt………………..

Su basında durmuşuz, çınarla ben. Suda suretimiz çıkıyor, çınarla benim. Suyun şavkı vuruyor bize, çınarla bana.Su basında durmuşuz, çınarla ben,…

Analardır adam eden adamı aydınlıklardır önümüzde gider. Sizi de bir ana doğurmadı mı? Analara kıymayın efendiler. Bulutlar adam öldürmesin.Koşuyor altı…

Sevmek acı sevmek acı… Gözlerin ah… Ne mazi kaldı ne fani… Hayatın tamamı acı… Sevmek benim işim… Yine de seviyorum…

kulede bir başına bir adam oturur önünde milyonlarca düğme var düğmenin birine bastı mıydı bizlerden biri ya kolunu kaldırır ya…

Biz ki İstanbul şehriyiz, iste, arz ederiz halimizi Türk halkının yüce katına. Mevsim yazdır, 919’dur. Ve teşrinlerinde gecen yılın dört…

Sevdalınız komünisttir, on yıldan beri hapistir, yatar Bursa kalesinde.Hapis ammâ, zincirini kırmış yat………………..

ISeher vaktı habersizce girdi gara ekspres kar içindeydi ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım peronda benden başka da kimseler yoktu durdu…