Bunları da Okuyun
Nurullah Genç şiirleri
Varsın olmasın sabah; gün doğmasın ne çıkar Ben zaten yitirmişim deniz fenerlerini Bilseydi okyanusta tutuşan gemileri Dalgalar ölür müydü bu…
Yıllardır göğümüzden aldı güneşi, ayı İnsanlığın kralı İsrailli amcayı Bilemedik; kanımız doyururmuş bu yerde Doğmuşuz; ölüyoruz kapkaranlık evlerde Şu küçücük…
hangi ürkek kavgada yaralandın yiğidim seni bu şuh kafese hangi zalim el koydu diyorsun: bir zamanlar gülşende bir bey idim…
Demek ki bir şairin Sabrının son dervişi de öldürülmüştürKan sızmak üzredir harflerin arasına Ateş birkaç damla ihanet tebessümü Bir kuyudan…
Heyecan ki, bitimsiz bir fırtınaydı o gün Sarsılıyordu zaman, ufuklar ve kardelen Bir bekleyen var beni karanlığın kalbinde Gidiyorum; yıldızlar…
Sen geliyorsun; kuşlar geliyor bahçelerden Papatya kokusu bir de, sen gelmeden önceNasıl tanıyorum bilsen geçtiğin sokakları Biraz mahmur oluyor bakışları,…
derya içre deryayı bilmeyenlereİlkbaharResmini yapabilseydi parmaklarım Karanfillerle buluşup perçemlerinde Yitik kalbini arardı denizlerinYoksa o gözler masmavi çiçeklerin Bin bir çeşidiyle…
daha dokunmadan kurudu irem çöllere birtürlü yağamıyorum yeni bir koşunun başlangıcında biraz deprem sonrası biraz şehir hülyası bir kalp yangınından…
Siyah belki aldatır içindeki beyazı Talihin aynaları kırıyorsa,hüzündür Sen yine anlamadın ne baharı, ne yazı Beni cehennem kılan o esrarlı…
dön kendine, gözlerimi yüzünde vur kendini kimsesiz yolara ömrünün eysarı gök bulutu, ey ızdırap gülşeni zaman definesini taşı dagarcığında yoksa…
İnce narin kanatlı uçurtmadır kalbin Duru yağmurlarda yıkanmış şair nefesi kokanBir şebnemsin ki, Şems’le buluşur güneşin bahçesinde Yaprağına düşersin saklı…
Güzel de çirkin de bu boş dünyada Doğarmış, büyürmüş, viran olurmuş Sevda denen yangın meğer sonunda Gözyaşıyla dolu hicran olurmuşDostluklarda…
Gecenin dudağından karanlık emiyorum Gündüzün cesedini hicrana gömüyorumGözlerim parça parça, kırık aynalar gibi Yüreğim, cehenneme dönüşen bahar gibiYarasa kanatları bürümüş…
Doruktan uzattıkça mercan bakışlarını Bazen güneşe bakan gülleri hatırlarım Yaprakları en ücra yıldız kanatlarından Ezgiler sağnak sağnak iner dudaklarından Bazen…
İçimde bir acı fırtına kopar Bulutlarda şimşek çakar giderim Bitmeyen arzular yolumu kapar Çılgın bir sel gibi yıkar giderimAnlarım eşitten…
Bir hicran çölüne bıraktın beni Kalbine girdiğim yolu kopardın Yaydın üzerime yalan gölgeni Adını andığı dili kopardınİçimden boşluğa savruldu külün…
revamı beni böyle kurşunlamak derinden ruhum bakamaz oldu güllere kederinden revamı içimde soluklanan kuşların kırmak kanatlarını sonrada bakmaksızın arkaya bir…
Kahrın sesi rüzgârı ağlatırsa içinde Gecenin omzuna koy titreyen düşlerini Ordadır âh çıbanı Ân gelip patlayacak yanardağlar ve ölüm Sen…
Gittin; dünya bir kafes, devâ mahpus, söz ketum Gittin; çekildi suyu can nehrinin; kaldı kum Doruklarda bahardın, derinde servi boylu…
bilseydin; baharımdı seni bana getiren bir vedaya ağlayan içli melekler gibi anlasaydım, ülkemden hazineler götüren her bakışı öteden birini bekler…