Bunları da Okuyun
Perihan Mağden şiirleri
Biliyorum, senin görevlerin var Bayram sabahlarını başlatmak görevin Çocukları sallamak sevgi salıncağında, Yürek bağlarına salıvermekBiliyorum, senin görevlerin var Sıcak………………..
Bir sümüklüböceğin gümüş pabucundan şampanya içiyordunuz girdiğimde Kolyeniz koptu – inciler çin ve tane tane döküldü yerlere Peki siz kimdiniz,…
Tü Tü lerinin içinden baktı ve dedi ki: ‘Anla beni.’Şşşşşt banalleşme Mükemmel bir elmas gibi düşmedikçe gerçekler önümüze ‘Mutluluktan dans…
Kandırmaca taşları bu kuşlar Akıll………………..
Kahve fincanındaki okyanuslarda yitik gemiyim Sancak direğimde ölü bir kedinin sırıtkan gözleri Ahçıbaşı, tayfa, kaptan; korkarım tek yolcu benim Seyir…
Yalnızlığımın vesikasını çektirdim geçen gün Zarflayıp size yollamam ondandır Kahretsin. Paçavra gibi çıkmış yüzüm İçimin daralması havalardandır Bi yanımdan ne…
Mevsim kabuk değiştirme mevsimiydi yılanın Çatır çatır çatlamaktaydı karnı Güzelliğinden yorgun Parvati’ye adamıştı ciğerlerini Gözlerini ikidir çalmıştı namlı hırsızlar Üstelik…
Ben istasyonda unutulmuş kara bavul Gözlerimi ağliyorum da kimse görmüyor Gündüzü tükürüyorum geceye Istanbul geceleri erkek………………..
Güzeldi Helen Bi mişli geçmiş zaman eki gibi, süzülüp beyaz fıstanının içindenParis’e aktı………………..
Pencereleri kapama sonra çiçekler üşüyor Kuş kanadından bu perdeler, okşayabilirsinSağ gözümün camı kırık basma üstüne dağılır, sıçrar mavi kirlenebilirsin
Açan güller, kaçan güller siz ki inanana açmayın da. Hıdrellezde bir çingene gelir de gider. Gitmeler gitmeler. Mavi boncuk dizmeler.…
Çizgilerle gidiyorum bu gece, çizgilerle geliyorum Bir balık göz oluyor, sinsi sinsi sırıtıyor bir diğeri Bir el şahlanıyor yanıbaşımızda Kan…
Bu tahta masa çok bana Yaşamalar dökülünce izz kalır. Nasıl bulaşır ketene günün kiri Polyesterden biçmeli giysilerimi Geçmiş maketlerini yakan…
Ecinni taifesinden olanlar bilir: hastalığımın adını Göz Kararması Kemiklerin eriyerek sallanıyorsun Danssss pistinde Risksiz cenabet kaç muhallebi kaşıkladı anan oranda…
Gözlerin Topkapı çarşısı gibi be anam İçine girince bi kalabalıklaşıyorum İte kakıla varıyorum orta yerine Alacasına bulacasına afallıyorumAdımı söyleyişin var…
Osman ben ne fenayım bilemezsin İçki bardaklarıyla öpüşüyorum, bi de erkeklerle Boyalı bir güvercin gibi süzülüp gecenin içine Sana kancıklık…
Bu kuşu şimdi uçuracağım ben bile boyalarını takmış olsam.Seninle yapmak istediğim herşey kursağımda kaldı. Artık yepyeni bir çinseddinde dengede Uyurken…
Ben sana ağzını açma, Kuşları yutma Demedim mi Kana………………..
Senin gözlerinde iyilik kuşları varmış Hepsini vurmuşlar Çiçekleri sevdirmemişler sana – Anan çiçeklerini sular sabahtan akşama Baban elde tüfek mimoza…
Akıl dişim çıktı. Şimdi kendimden çok rüyalarıma güveniyorum. Tepsilerde sunduğum ruhum, bir sundurmanın altında istirahatte.Yağmurlar, sivri pabuçlar, kötü mektuplar diye…