Bunları da Okuyun
Pir Sultan Abdal şiirleri
Gelin canlar bir olalım Münkire kılıç çalalım Hüseyn’in kanın alalım Tevekkeltü taalallahÖzü öze bağlayalım Sular gibi çağlayalım Bir yürüyüş eyleyelim…
Hatalar eyledim noksandır işim Tövbe günahıma estağfurullah Muhammet Ali’ye bağlıdır başım Tövbe günahıma estağfurullahŞah Hasan Hüseyin balkır nur ise İmam…
Döndün mü benden yüzü dönesi Verdiğin ikrara saldım ben seni İkrarı boynuna kement olası Verdiğin ikrara saldım ben seniZemheride yağan…
Gel imdi oku ol Ümmül Kitab-ı Gözü ile görmüş var mıdır Hakk’ı On iki bahçede kırk sekiz kapı Daim hizmetinde…
Amanın eyle mürüvvet Gördüğüne tapma gönül Yüzüne bakmayanın sen Tozuna da bakma gönülBir kardaşa meyil verip Tuz ile ekmeğini yiyip…
Türap olup düştüm toza İncinme gönül incinme Tahammül eyle her söze İncinme gönül incinmeTüraplık cümlenin başı Üstüne atarlar taşı Daim…
Açıldı Cennet kapısı Lal-ü güherdir yapısı Kıldan incedir köprüsü Geçebilirsen gel beriCanımız melek canıdır Tenimiz Selman tenidir İçtiğimiz aslan sütüdür…
Kırklar ile yedik içtik Kaynayıp sellere coştuk Baş koyup niyaz eyledik Geç otur meydan dediler Can dediler pir dediler Geç…
Arzulayıp Hak demine gelince Gönülde kin kibir eylemiyesin Hakikatın kubbesine girince Zinhar kötü kelam söylemeyesinEvliya cemidir sayılmaz hatır Eğer isterlerse…
Gelmiş iken şu dağları gezeyim Ölüm ile ayrılığın elinden Dertsiz bulamadım derdim yanayım Ölüm ile ayrılığın elindenYaz gelince bulanayım coşayım…
Gafil olman hey erenler Gelen Murtaza Ali’dir Yezid’e batın kılıcın Çalan Murtaza Ali’dirAlçağa tutmuş yüzünü Hakk’a bağlamış özünü Kırklar ile…
Hey erenler bir hayale uğradım Gafilim bu yere geldim bu gece Garip düştüm kimse bilmez halimden Kadir Mevla’m eyle yardım…
Deli gönül inil inil inleme Kadir mevlam hasretime sal beni Viranlıkta görsen baykuş sanırsın Bir huma kuşuyum sen de bil…
Hü dedem çağırdım gerçek erlere Pirim var n’eyleyim dünya malını Çünkü varacağım kara yerlerdir Ölüm var n’eyleyim dünya malınıHazreti Ali’yi…
Gün tutuşur canım gece tutuşur Zindanlarda tutsak canlar tutuşur Gülüm toprak olur yele karışır Yürür gelir canlar yollar tutuşur Sıvas…
Ne kadar bilsen de bilire danış Danışan dağları aşar mı aşar Danışmadan yola gitse bir kişi Yorulup yollardan şaşar mı…
Bu derdi kendime derman bilmişim Aşkın şarabına ferman dilmişim Bu derdi kendime derman bilmişim Aşkın şarabını dolu içmişimHer yolun sonunda…
Diken arasında bir gül açıldı Bülbülüm bahçene ötmeğe geldim Bezirganım yüküm gevher satarım Ali pazarına dökmeğe geldimBaç’ım vermeyince yüküm satılmaz…
Firdevs-i Ala’da bir yanal elma On sekiz bin ilmin nuru dediler Muhammet Mustafa Haydar-i Kerrar Hünkar Hacı Bektaş Veli dedilerÇocuktu…
Takattan kesildim yoktur ilacım Meğer bize imdat Ali’den ola Derdimin çaresi Ali sen yetiş Meğer bize imdat Ali’den olaAli’ye ayan…