Bunları da Okuyun
Sadettin Kaplan şiirleri
Ne zaman üşüdüğünü düşünsem Buz tutar bir kuş türküsü pencere camlarında Zemheri kaçkını ıslıklar kanatır dudaklarımı Titrerim taş plâkların “gurbet…
“Dün gece gökyüzünde yıldızlarla oynadım, Odamla Aydede’nin arası tam yüz adım” Dersem, dostlar bana der; “Çocuk musun birader? ” Bıraksam…
– Yarınımız olan çocuklara -Seni bin sevdadan süzüp arıttım, Can çiçeğim umut gülüm yarınım Gönlümdeki sevgilerden damıttım Can çiçeğim umut…
Bak nasıl canlanacak kanatları kuşların Hele şu attığım taş Karanlık dehlizlerin gözlerini görsün de… Aşacak yavaş yavaş Tüm kağnılar ardarda…
El kınalı/ yen yamalı/ can bacı Ateş senin/ duman senin/ kül senin Hasreti gurbete ulayan bacı Gözyaşıyla gönül sulayan bacı…
Sırrı var ki o ulu sevdanın aşk-ı tende; Sevdikçe buldu Mecnun İlâhî aşkı tende… * Ulu dergâha girmek dilersen yüzün…
Nerde gecelerde o renk, o dekor? Kuşlar yıldız yerdi avuçlarımda… Harladıkça koynundaki iki kor; Zemheriler terdi avuçlarımda…Gömülürken yüzüm sıcak bir…
“Bayram gelmiş neyime” Ney dediğin bir kamış Rüzgâr kor nefesini Gülsuyuyla yıkamış Kendine neyzen demişNeyzen üflemiş neye Çevirmiş Şeşhane’ye Medar…
Ne zaman başım ağrısa Baş belası boz dumanlar çöker dağların başına Depreşir birer-birer baş tutan yaralarım Zonklar yüreğimin şakağında Başıboş…
Gözlerim bir avucumda kulaklarım bir Benden geliyorum Sahilimdeki sular teri değil atımın Kabzaya dek saplı durur böğrümde Sanmayın kuşağıma sokulu…
(Anadolu’dan Mehmed’e)Yine uğulduyor can fırtınası, Nereye bu sefer böyle Mehmed’im? Serçe parmağında nişan kınası, Burda boynu bükük gönlün sunası; Vuslat…
-Sn. İsmail Müftüoğlu’na-Ölü müsün sağlara sunulan zerde misin Zaman ağaca çıkmış sen hâlâ yerde misin * Sündürsen üç ilmeklik ip…
-Uzaydaki Sevgiliye-Dün akşam Merih’te seni bekledim yüztanem Eridi gözlerim Samanyolu’nda Kirpiklerime asıldıkça Mars uykuları Bin göktaşı ağırlığında Kuşkular düştü gönlümeDün…
Dağıl, ey göklerimi bürüyen gam bulutu! Ölüm yağdıran öfken yıldırmaz bu umudu…Bu umut gökler gibi bir çift gözde parladı; “İlk…
Depreşir kör devenin dertleri tırnağında Azdıkça akşamları suskun çiçekte polen Umut kısrağı kişner yeniden Kafdağı’nda Son gülün yaprağında Başlar bir…
Bir kuşsunuz kimi zaman gökçe kanatlar takınıp gönlünüzce uçarsınız gönlünüzün gökyüzünde yüzde yüz bir kuşsunuz yoktur kuşluğunuzdan bir kuşkunuz kuşları…
Yüzleri yüz görmemiş aynalara bakarak Susuz denizde yüzen sularda yüz yıkadım Zamansız bir zamanın vadisinde akarak Bir bahar leğeninde yüzlerce…
(Kâbe-i Muazzama’ya karşı) Gel demiştin, aha geldim, Özge bir sabaha geldim. Bakmadan alçak nefsime; En yüce dergâha geldim…Aç kapını ey…
Önce sendin, sonra sensin, sevdanın her hecesi. Sevmiyorsan çözme kalsın gönlümün bilmecesi. Nerde kaldın, bir ateş yak, bir nefes ver…
Tek başına bir ölüm yetmez bize bir tanem Çok uzaklardan geçen bir yaz ikindisinden Kör kartalın yolduğu iki pençelik bulut…