Bunları da Okuyun
Sadettin Kaplan şiirleri
Hayal ekmeği gibi tombul sıcak yuvarlak Dağların sofrasına can gibi indi güneş Sonsuzu içen ufkun çatlak dudaklarına Bir dudaktan damlayan…
Anne sen yüzüme baktığın zaman Kalbim gümüşten bir saksıda ıtır İnan gözlerimiz buluştuğu an Gönlümü özge bir güneş ısıtırDolaşsa alnımda…
(GÖNÜL GÖZLÜ OZAN) Anadolu bir Sivr’alan Geceye gün yazan gitti Sazımı özünce çalan Gönül gözlü ozan gittiÖfkeye örterdi külü Aşkla…
Küçük kaçamakların dantellendiği utangaç gülüşlerin kirpiğinde göz süzüp süzme soysuzluklardan onuru süzmek için eteği bembeyaz namus uğruna kaç ırzda siyahı…
Sen çoktan uyumuştun Ay batıyordu Bozkır bir türküydü çoktan unutulmuş Unutulmuş nabzında atıyordu gecenin Doludizgin kısrakların nal sesi Bir baykuş…
Hava soğuk, toprak soğuk, taş soğuk, Beyaz bir tüy gibi kar taneleri… Isınmıyor ellerimiz, kış soğuk, Gerçek soğuk, hayâl soğuk,…
O taş gibi kibrini eritmedi gözyaşın, İçimde ne merhamet, ne tenezzül bıraktın. Yürüdün bağrın ezik, ama dimdikti başın, Gururunu götürdün,…
Martılar denizlerin dudaklarında bulur Yıldız karanlığında kaybolan gökyüzünü Ölüler mezarlarda birer kırlangıç olur Yerin penceresinden gösterse gök yüzünüÜnü yorgun yollara…
Hasretle hazana erdi baharın Sabrile gurbetin sıla olmadı Sustun meyanında Bestenigârın Ey gönül hâlâ mı çilen dolmadı Aşkın ecelimse doldur…
Sözüm avucumda gözüm içimde Ayağım yordamsız ellerim sakar Ateşim sönse de közüm içimde Duman beni tüter kor beni yakarDört mevsim…
Ömür can tezgâhında dokuduğun tek halı Sonun ilk akşamıyla solmamalı nakışın Ve ruhun olmamalı bir bedenin hamalı Sinmeli her nakışa…
Gönül diyarına akın olmazdı Sevdaya baş koyan er olmasaydı Uzaklar bu kadar yakın olmazdı Menzilde aşk denen yer olmasaydıGüller dikenlere…
İlk kez ben gördüm seni gecenin gözlerinde Ürkek bir yıldız gibi karlı dağlara karşı Duyduğum ilk sesimdin Deli bir hoyrat…
Çokları duymuyor diye Azıma düşman oldular Gitara uymuyor diye Sazıma düşman oldular Neden ey Köroğlu neden Yoksa Nigar mı bilmeden…
Yoruluruz Dikenleşir bin kör çıbanın sızısı nasırımızda O son çizgiye yaklaşır Bir kâğıt gibi aklaşır İnceliriz kalemlerce kırılırızDuruluruz Aydınlanır hayallerin…
Gül yanaklım bağındaki gülleri Demet-demet deremezsem vur beni Ser önüme aşka giden yolları Son menzile eremezsem vur beniYakışmıyor gül yanağa…
Kırık testilerden yere dökülmüş Zaman iki nefes/ ömür bir yudum Rengi solgun/ yıldızları sökülmüş Geceyi üstüme çekip uyudumKaç heves boşalıp…
Sırtımdan hançerleyip, imdat diye bağırdın; Kördün, tüm vicdanların seslerine sağırdın…Aslında sen değildin Taşnak, Hınçak, Asala. Soykırımmış… Sen bile inandın bu…
Güne karanlığı yarasa taşır Yılan yar dibinde yâr’a sataşırÖrümcek ağ örse gökkuşağına Düşecektir nice gök kuş ağınaEşkin at “sağrımda üzengi”…
Uğrun uğrun uğrayıp da ömrüme Ne çabuk geçtiniz böyle seneler Derdi-gamı yükleyip de gönlüme Ne çabuk geçtiniz böyle senelerDost bağının…