Bunları da Okuyun
Tristan Tzara şiirleri
ağır pazar örtmüş kaynayan kanı, haftalık ağırlık çömelmiş kaslarına, kendi içine düşmüş nedensiz çalan çanları bulmuş ve biz de mutlu…
Umu, sonsuz umu,o her gülü de çınlayan evren.Sana,sana dönüyorum durmadan o geçmiş tepelerin saatinde,boğuntuyla.O ağırlığı anıların,yitiğin yolunu bulmalı ve bütün…
Üç öğlen Arabistan’ında Timsah yüzlü kulelerde O pırıl pırıl teninin Arabistan’ında O kara kara düşlerin sarığındaÇanlarda öten ateş O kapalı…
Derinliklere rüzgar çanları kırar Boşluğun kristalleri kimse yok dileyecek Söz tadın insanların egemenliğinden kaçtı Ve gözmen şarkıdan izlediğim kapılarına dek…
Clitemnestre bir bakanın karısı,bakıyordu pencereye.Viyolenselciler geçiyordu için çayı bir arabanın içinde,ısırarak havayı ve okşamaları içtenlikle. Güzelsiniz Clitemnestre,kristali teninizin uyandırıyor merakını…
IBir dadacının şarkısı yüreği dadayla dolu fazlaca yordu motoru yüreği dadayla dolu Asansör bir kral taşıyordu ağır çıtkırıldım özerk ayrıca…
beş zenci kadın bir otomobilde infilak ettiler izleyerek beş yönünü parmaklarımın tanrıya yakarmak için elimi göğsüme koyduğumda zaman zaman başımın…
Ailenin yadsınmasını doğuran nefretin tümü ürünü dadadır; yerle bir edici eylemin, var güçle yumruklarda anlatılışı: DADA; incelik ya da uysal…
I la chanson d’un dadaïste qui avait dada au coeur fatiguait trop son moteur qui avait dada au coeurl’ascenseur portait…
Bak saçların dağılmış beynimin yayları yere serili sararmış kertenkelelerdirkimi zaman asılı delik deşik ağaç asker kuşların sessizce toplandığı çamurlu yerlerde…