Bunları da Okuyun
Yusuf Hayaloğlu şiirleri
Bu derede, bu bulutun gölgesi, Yalnızca bir anlıktır. Bir daha tekrarlanmaz asla, Dere gider bir yana, Bulut gider bir yana,…
gitti ah.., gecelere hüzünleri serperek yarali bir kus gibi kanarcasina gitti.., yalvaran gözlerime, elemi pay ederek, bir kabahatmis gibi, kacarcasina…
Kavrulur şu kanlı gözlerimde günler Akşamdan bir sancıyla Koklanmış bir gül gibi hayallerim ayak altında Yol vermez yol vermez ağlamaya…
Suphi suphi bir acayip adam Suphi suphi benim canım ciğerim Kimse bilmez nereli olduğunu Suphi suphi bir acayip adam Suphi…
Kim susturabilir bizim türkümüzü kim Biz ki bu hasreti semahların seyrinden alıp gelmişiz Biz ki onu sitemkar anaların kirpiğinden derlemişiz…
Beni görünce kaçma ne olur Ceylan ben seni vuramam Saklananıp beni süzme ne olur Ceylan ben seni vuramamTenhalarda bir gölgeyim…
yüzümden firar etti gözlerim şimdi bir denize bakıyorlar dört duvar arasında kalmışım yanımdakiler öyle diyorlarkafamı çarptığım ranzanın demiri ciğerlerimi emen…
Suphi bir acaip adam Suphi benim canım ciğerim Kimse bilmez nereli olduğunu Susar akşam oldumu Bir cebinde das kapital Bir…
Yağmurlar içinden ıslandım geldim Bir kuru değneye yaslandım geldim Sıcacık çorbana muhtacım inan Ölümlerden geçtim uslandım geldimÜşüdü ellerim üşüdü kalbim…
Bugün yine düsünemiyeceğin kadar başım belada Köşe başları tutulmuş üstelik yağmur yağmada İler-tutar yani yok Fişlenmişim adım-eşkalim bilinmekte Üstelik göğsümde…
Seni düşünüyorum seni Sen ey kavgamın çiçeğiToprağa su yürürken Dağlar yeşerirken Şafağın kızıl okları Gecenin kalbine dalarkenSeni düşünüyorum seni Sen…
Hani benim gençliğim nerde Bilyelerim topacım Kiraz agacı altında yırtılan gömleğim Çaldılar çocukluğumu habersiz.Penceresiz kaldım anne Uçurtmam tellere takıldı Hani…
Dalyan gibi bir çocuktu Benim gözümde küçüktü Küstü de dağlara çıktı İner mi inmez mi bilmemŞimdi dağların tozudur Belki isyanın…
Diyarbakır ortasinda vurulmuş uzaırım Ben bu kurşun sesini nerde olsa tanırım Bu dağlarda gençliğim cayı cayır yanarken Ay vurur gözyaşına…
İstanbul ey İstanbul ey Ey acıların gözyaşlarının kraliçesi İstanbul ey İstanbul ey Ey bozgunların garip çiçeği Bu akşam yemin ettim…
Merhaba Nalân… bu sen misin, Yoksa sen mi sandım; Biri çimdiklesin beni… Şöyle ışığa gel de göreyim, Beni dümdüz eden,…
Dağların dorukları dumanlı olur Geriye dönmez savaşçılar…Fırtınayla yıkanmıştır ömürleri Karla yıkanmıştır yüzleri… Bu yüzden asla vedalaşmaz Ve kılıçlarında taşırlar şiiri!…
Çocukluğum çıraklıkta geçti, kir-pas içinde Gençliğim korsan yürüyüşlerde, mitinglerde Hapse erken düştüm.. copla erken tanıştım Küçük voltalardan bıktım, usandım Şimdi…
Dün sahilde karşılaştık… Biran gözüm ısırdı,sonra birden tanıdım Düşmemek için zor tuttum kendimi Bacaklarım titredi,bir ağaca yaslandım…Yırtılan bir mektup gibi…
Üstüm başım toz içinde Önüm arkam pus içinde Sakallarım pas içinde Siz benim nasıl yandığımı Nerden bileceksiniz.Bir fidandım deriildim Fırtınaydım…