Bunları da Okuyun
Özkan Mert şiirleri
Ne zaman gözlerine baksam bir okyanusla yıkanıyor kalbim. Nereye gitsem hep sende kalıyorum yıldızların gökyüzünde kaldığı gibi.Bir yağmur damlasına ………………..
Şiirle dolu olmak aşkla dolu olmaktır. Hızla akıp giden bir tren’se sevda, Gökyüzü Hüzünlü şemsiyesidir o’nun. Film seyretmiyoruz ki Ne…
Seni öpüyorum sevgili dünyamız ışıklarla yıldızlarla dolu bir alan’da Kalbim… Dünyanın ortasında bir menekşe.Dudaklarımda ıslak bir tango yaşam mı beni…
Diren! Ey kalbim Diren! Hayasızlığa Namussuzluğa Diren! Kötüye Çirkine, yanlışa Diren! YenilmeNe güzeldir yaşamak Bir ırmak gibi coşkunca Dağların üzerinde…
Derin bir uykudan mı uyanıyorum? Neredeyim ben? Neden yakmıyor göğsümü sıcacık Akdeniz güneşi? Bu çirkin renkler içinde yüzen yüksek yapılar…
1. Adres defterimi Pekin’e taşıdım Bir karpuzcunun çocukları uyuyor üzerinde. Gece siyah bir kadife gibi sallanıyor kirpiklerinde Ben hep uzaktayım…
Parmaklarını öpüyorum teker teker, serçe parmağın dahil. Bir eri………………..
1.İşte! Gene bahar saçlarım dolu rüzgârlarla Merhaba! Diyorum bir sürgün olarak yaşadlğım Yeryüzüne Merhaba! Böceklerin, yanardağların, rüzgârların ve okyanusların evi…
Yüzleştir beni, yeni doğan gün’le, gömleğimin düğmelerini çöz ve savur! Çünkü haber geldi: Kabul etti hayat beni! Bir süre daha…
Nişanlı kızların ve makilerin imparatorluğudur şiir. Müzikle flört ederek büyümüşken bile ben bakın! Resmimi çektiriyorum bir nehre: Kentlerin beni düşlemesi…
I.Işıklı bir sürgünüm ben Dünyanın nişangâhı evim Saçlanmı boz! Arala beni aşka Dişlerimin arasından geçir bir ırmağı Beyaz güvercinlerle değiştir…
Ah! Şu Akdeniz kentleri yıldızlara asılı sallanıp dururlar geceleyinBarcelona! Akdeniz’e fırlatılmış masmavi bir uçurum Mersin! Unu………………..
1.Yüzüm cappadocia’da Peribacalarının üzerinde yüzüyor. Peribacaları ki, Erciyes ile Hasan Dağı’nın öpüşmesinden doğan çocuklarıdır: şapkalarını hiç çıkarmazlar. Güneşin batışını beklerler…
Bir kente, bir insana nasıl başlanır takvimlerden düşmekte olan soluk bir pazartesiye taraçalarda – gaz tenekelerine yerleştirilmiş – mor karanfiller,…
dünyada çok güzel şeyler var… Çok güzel şeyler var dünyada… Ben mesela bir sokak tanırım İzmir’de yere düşen inci taneleri…