Ne dem ol gözleri mestâne gelür hâtırıma
İbtidâ sunduğu peymâne gelür hatırıma
Dest-i çevrinde nice yıllar o kaşı yayın
Çekdiğim çille-i merdâne gelür hatırıma
Bir mesel söyler o şuhu sararım fikri ile
Günde yüz bin kadar efsâne gelür hatırıma
Beni sevmez deyü bî-hûde sitem eylemesün
Sevmem ol meh-veşi de ya ne gelür hâtırıma
Dünyede Pertev-i hoş-gû gibi şâir olmaz
Yok eğer var ise bir dane gelür hatırıma
O siyeh zülf-i perişana dokundukça sabâ
Hâl-i zâr-i dil-i dîvâne gelür hâtırıma
Âteş-i aşk ile ben yandığımı andıkça
Şem ile hâlet-i pervane gelür hâtırıma
Bülbül-i gülşen-i aşkım ki gamiyle o gülün
Ne kafes ne heves-i lâne gelür hâtırıma
Ne zemân sohbeti açılsa o şûh-i mestin
İtdiği tavr-ı sefîhâne gelür hâtırıma
Ne yalan söyleyim ol şûh ile hem-meclis iken
Ne bir ahbâb ü ne bî-gâne gelür hâtırıma
Hâhiş-i zevk-i visalinle bilür misin aceb
Göricek ben seni cânâ ne gelür hatırıma
Derdimi dökmeğe dil-dâre tiz-elden Vâsıf
Mesken-i mahfi bizim hâne gelür hâtırıma