mektubumu açmayın
ırmaklarım dökülür
gecenin bacaklarını tutar mısın
bulutlarım üşüyor
şu gövdemi açar mısın
bak mavilerim susadı
keşke böyle uçmasaydın
dağlarında kar göründü
beni tenine kilitle
bana dumanından getir
dalgınlığımın tadını çıkar
kokunu üzerime sapla
uçların sonsuz git git bitmiyorsun
zamanı katlayıp cebime koydum
lirik bir mucizesin
aşkın da karnı acıkır
yabancısı değilsin saflığın
hakikat kadar derindesin
nemli bir akşamsın ah o mana
ıslığın başını döndürensin
hadi bana kuytularını göster
uzaklığını ben tutarım
ışığını çözme boşluğum acır
sesinde kaybolurum
beni ateşine sürgüle
suyumdan ısır
sözcüklerim kaygandı
beyazdı ağzımın kuşları
şehla yerlerine dokunuyorum
öpüldükçe melek oluyorsun
eskimiyor sendeki tenha
yağmurun kalbini sevindiriyorsun
gözlerin denizdendi
yüzünde gül yüzdürüyordum
mistik bir şehirdi gövdem
ruhumun teğelleri söküldü
oralarında kaybolurdum
boynumuz ıssız bir köydü
kalbimi sana ayırdım
soy beni elmalarım büyüdü
ah şimdi sen yoksun
yaz kollarımda öldü! ..