Siz ki bir başkasının sevdiği kadınsınız,
Siz ki benden çok uzak, ona pek yakınsınız,
Kabul eder misiniz bu şâir, hasta kalbi,
Pür şiir hüsnünüze bir kırık ayna gibi?
Ben ki bir hülyası çok kafiye avcısıyım;
Ben ki aşkın müçahhas, yaşayan açışıyım;
Mâ-cerâ rüzgârına kaptırarak başımı
Gelirim koncanıza takdîme gözyaşımı.
Sanmayın, çiçeklere vurulmuş kelebeğim;
Ben, güzel sînelerde kurumuş bir çiçeğim.
Ne ipek eller beni okşadı, göğse taktı…
Sonunda yere attı, yol üstünde bıraktı.
Geçtiler mini mini ayaklar üzerimden…
Ezdiler beni… Fakat, ben yine o şâir ben!
Hem, o şûh ayakların altında çiğrıenirdim;
Hem de. o zâlimleri ne kadar beğenirdim!
Şimdi ben, ağlayarak, sevgisiz kalan kalbi
Veririm hüsnünüze bir kırık ayna gibi.
Siz ki bir başkasının sevdiği kadınsınız,
Siz ki benden çok uzak, ona pek yakınsınız.
Bakınız kendinize bu kırık aynada siz;
Sonra onu büsbütün parça parça ediniz!
Bari sizden sonra hiç bir güzel bu kalbimin
Talihsiz aynasında kendini seyr etmesin!