I
Kayalar bilmez
Konuşur durursunuz onlardan
Avuçlarında başlayıp biten
Büyüklüktür yalnız
Ve unutmak gelip gidişini yanıp sönüşünü denizin
Güneşlerin kırmızı
II
Gülmek ağrısını duymazlar
Yahut sarhoş olmak
Karanlık ortasında
Ateş yakmazlar
Çünkü hiç mi hiç
Korkmazlar ölümden
Korku bir konuk
Yuvalarında
Onlar deli ve çılgın
Gerçeği çırılçıplak görürler
III
Ve sonra sevinç
Düşmanı bilmekten
Yaşayabilmekten doğan
Kıyılarda
Taşların çekmesine rağmen
Dalga ve rüzgârların
Öğle uykusunda oldukları zaman
VI
Tapınak olmak istemez kayalar
Orda huzur rahat ve gurur
Düşmanla karşı karşıya
Düşmanla çevrili olmak
Adıyla sanıyla sevinci
Onlara yalnızlık getirir yalnızlık yalnız
Deniz ister kapkara olsun ister bulanık
İster masmavi
VIII
Bazen onların gecesi içinde
Bir ses duyulur bir ses
Uzun uzun çınlayan
Ve kaybolur her zerresi onların
Korkunç bir korkunun içinde
Bir sesten ibarettir
Artık onlar
X
Felaket ne orda ne burda
Kendi kendinin dışında olmakta
Çılgınlığın kör olduğu
Boz bulanık gördüğü zaman
Bir kayanın hatırası olmak
Ve uzanmak dışa dalgalara