İşte zamanın karanlığı, gece gibi,
Geçer bir gölge komadan.
İşte Tanrı nefesli sahiller,
İşte Bizans kopmuş Romadan.
Sakalları uzamış keşişler sırtında,
Bahar halinde bir yük:
Sur örülmüş kıyılarda yokluğa taraf,
Taşlarla, kıskançlıkla ağır ve büyük.
Eski İstanbul, ruh kadar eski,
İnsan daha fazla eskiyemez ki.
Bir boşluk ki göller tadında uzun,
Ya hiçe uzanmış vaktimiz, ya hepe.
Yedi meçhul üstüne açılmış,
Yedi tepe.
Haliç, dünya öküzünün boynuzu, hiç kımıldamaz,
Kımıldar bir kapalı su.
Geçer, asırlar gövdesine, aydınlık,
Uyumayanların uykusu.
Eski İstanbul, hat
……….
……….