Bunları da Okuyun

    Gafil Kalma Şaşkın Bir Gün Ölürsün Şiiri – Kul Himmet Üstadım

    29 Aralık 2021

    Soru Şiiri – Behçet Necatigil

    29 Aralık 2021

    Bitmeyen Gece Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Kum Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Cila Kül Ve Kefen Şiiri – Metin Önal Mengüşoğlu

    29 Aralık 2021

    Çıktım Yücesine Seyran Eyledim Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Ankâ Benem Ki Kâf-ı Kanâcatdayam Mükîm Şiiri – Ahmedi

    29 Aralık 2021

    Dost Şiiri – Behçet Necatigil

    29 Aralık 2021

    Ey Allah’ım Şiiri – Eşrefoğlu Rumi

    29 Aralık 2021

    Kime Gardaş Deyim? Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Yabancı Şairler»Federico Garcia Lorca»Serüven Düştüğün Bir Salyangozun Başına Gelenler Şiiri – Federico Garcia Lorca

    Serüven Düştüğün Bir Salyangozun Başına Gelenler Şiiri – Federico Garcia Lorca

    Federico Garcia Lorca- Federico Garcia Lorca
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Bir çocuksu tatlılık
    almış sakin sabahı
    Ağaçlar da geriyor
    toprağa kollarını.
    Bir titrek buğu
    örtüyor ekinleri,
    ve örümcekler geriyor
    ipekten yollarını,
    -sarıyor yol izleri
    göğün parlak camını-
    Kavaklı yolda
    bir pınar durmuş şarkıya
    şarkısı otların arasında.
    Ve patikanın sakin
    efendisi salyangoz
    saf ve kendi halinde
    çevresini süzmede.

    Değerbilir ve
    yiğit kıldı onu
    doğallık içindeki bu ilahi sessizlik,
    unutup dertlerini
    bir gün babaocağının
    istedi görmek
    sonunu patikanın.

    Yola revan olur menzile doğru
    ısırganlı, sarmaşıklı
    bir ormanda.Derken yaşlı mı yaşlı
    iki dişi kurbağaya rastgelir;
    hanımlar güneşlenmektedir
    ortalık yerde
    sıkıntılı, hastalıklı.

    Şu yeni şarkılar da…
    diye biri homurdanmakta,
    bi şeye benzemezler.
    Boş geç hepsini, der
    yaralı ve handiyse körleşmiş
    öbür kurbağa doğrulayıp berikini:
    Ben gençken sanırdım ki,
    eninde sonunda Tanrı
    duyacak şarkımızı
    ve eriyecek yüreği.
    Ya benim görmüş geçirmişliğim,
    öyle ya bunca yaşadım ben,
    inancım sarsıldı bir kere,
    şarkı söylemiyorum nice…

    Kurbağalar sızlanıp
    dileniyorlardı bir sadakacık
    otları yara yara
    burnu havada geçen
    bir kurbağa gençten

    Gölgeli orman önünde
    bizim ürkek salyangoz,
    haykırmak ister, nafile.
    Kurbağalarsa iki adım ötede…

    Bu bir kelebek mi?
    der handiyse kör olanı..
    İki boynuzcuğu var,
    diye yanıtlar öbürü.
    Salyangoz bu.Nerden,
    a salyangoz, hangi diyardan?

    Evden geliyorum, ama
    çabucak dönsem iyi.
    İşte sana ödlek bir böcek,
    diye tıslar kör kurbağa.
    Hiç şarkı söylemez misin sen?
    Söylemem der salyangoz.Ya dua?
    Hiç mi hiç öğrenmedim.
    İnanmaz mısın sonsuz yaşama peki?
    O da nedir ki?

    O, en duru
    suda yaşamaktır hep,
    yakınında çiçeklenmiş kıyının
    ve bol yemli bir otlağın
    Ben küçükken, zavallı
    ninem demişti bir gün,
    ölünce gidermişim
    en yüksek dallardaki
    en körpe yapraklara.

    Ne zındıkmış şu ninen de.
    İşin aslını bizlerden dinle.
    İnanacaksın doğruluğuna,
    der kurbağa kızarak.

    Yolu görmek niye?
    diye inler salyangoz.Evet inanıyorum
    vaaz ettiğiniz o sonsuz yaşama…
    Kurbağalar,
    pek dalgın, çekilirler,
    salyangoz da yiter gider
    ormanda ürkek ürkek,

    Dilenci kurbağalar
    put gibi kalalalırlar.
    İçlerinden biri sorar:
    İnanır mısın sen sonsuz yaşama?
    Ben…hayır der üzgün üzgün
    yaralı ve kör kurbağa.

    Niçin attık ortaya bu lafı, hı,
    salyangoza inandırmacasına?
    Çünkü… Ne bileyim, niçin,
    der kurbağa.
    Kıvanç doluyum
    duydukları inançla
    seslenirken çocuklarım
    ark içinden tanrı’ya…

    Geri döner
    zavallı salyangoz.Yolda
    efil efil bir sessizlik
    fışkırır kavaklardan.
    Bir de bakar sokulmakta
    bir öbek kırmızı karınca.
    Giderler karışık kuruşuk
    sürükleyerek aralarında
    duyargaları kopuk
    başka bir karıncayı.
    Salyangoz haykırır:
    Karıncalarım, az durun,
    nedir bu ettiğiniz
    kendi yoldaşınıza?
    Olanı deyiverin bana,
    Sen, anlat bakayım, küçük.

    Ahı gitmiş vahı kalmış karınca
    başlar üzgün üzgün:
    Yıldızları gördüm ben.
    Yıldızlar da neymiş? der
    karıncalar usulca.

    Salyangoz da düşünceli,
    sorar: Ne yıldızları?
    Evet, der karınca tekrardan,
    gördüm yıldızları.
    Tırmandım da en yüksek
    ağaca karanlıkta
    Gördüm binlerce gözü
    şu kararan dünyamda.
    Salyangoz sorar;
    Anladım da, ne yıldızları?
    Onları söylüyorum, başımızın üstünde
    taşıdığımız ışıkları.
    Biz görmeyiz ama,
    der karıncalar devamla…
    Bense bir otları görürüm sereserpe,
    der salyangoz da.

    Duyargalar sallayıp
    çağrışır karıncalar:
    Öldüreceğiz seni,
    tenbelsin, baştan çıkmışsın sen,
    görevin çalışmakken,

    Yıldızları gördüm ben,
    der yaralı karınca.
    Salyangoz kestirip atar:
    Bırakın şunu gitsin,
    işinize bakın siz.
    baksanıza şimdiden
    çıktı çıkıyor canı.

    Derken bir arı geçer
    yumuşacık havadan.
    Can çekişen karınca
    dem alır sonsuz akşamdan.
    Götürmeğe geliyor
    beni bir yıldıza, der.

    Görünce üldüğünü,
    kaçışır öbürleri.

    İçini çeke çeke
    karmakarışık zihinle
    alır başını gider salyangoz;
    dert olmuştur içine
    sonsuzluk meselesi.
    Yok, diye sızlanır, bu yoldan nihayeti
    Yıldızlara varılır m’ola
    buralardan kalkınca.
    Ne desem, bu yavaşlık belası
    engel olur varmama.
    Boş şimdi düşünmek bunları.

    Her şey sis içindeydi,
    ölgün güneş ve bulut.
    Çağırırdı kliseye
    uzak çanlar herkesi.
    Ve patikanın bilge
    efendisi salyangoz,
    kafası karmakarışık, dinelmiş
    seyrederdi çevreyi.

    Federico Garcia Lorca şiirleri Serüven Düştüğün Bir Salyangozun Başına Gelenler Şiiri - Federico Garcia Lorca Serüven Düştüğün Bir Salyangozun Başına Gelenler Şiiri - Federico Garcia Lorca şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Ve Sonra Şiiri – Federico Garcia Lorca

    Sevilla Ninnisi Şiiri – Federico Garcia Lorca

    Şair Telefonda Sevgilisiyle Konuşuyor Şiiri – Federico Garcia Lorca

    Su Kıyısında İki Gemici Şiiri – Federico Garcia Lorca

    Üç Nehir Üstüne Küçük Balad Şiiri – Federico Garcia Lorca

    Ölü Çocuğa Gazel Şiiri – Federico Garcia Lorca

    Bunları da Okuyun

    Günbegün Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Gözyaşları Da Çiçek Açar Şiiri – Abdülkadir Bulut

    29 Aralık 2021

    Kalk Yiğitim Şiiri – Arif Nihat Asya

    29 Aralık 2021

    Ayda’ya Dört Şarkı Şiiri – Ahmed Şamlu

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Ataol Behramoğlu

    Bir Çocuğa Layık Olmak Şiiri – Ataol Behramoğlu

    Ataol Behramoğlu

    Çoğumuz yetişkin yanlışlarızdır aslında Katı, güvensiz, kibirli… Çocuklar yaşar………………..

    Yuvarlağın Köşeleri-Konumuz Düşünmek-Etika-Birinci Bölüm-113 Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Hayal Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    28 Aralık 2021

    Kıt’alar-rubâiler 6 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Bu Aşk-u Sevdayı Ben Çeke Çeke Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021

    Öğünsün (Ala Gözlerini Sevdiğim) Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Orada Olsaydım Şiiri – Bejan Matur

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Agah şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ruhsati şiirleri Karacaoğlan şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.