İklimler sana bakardı suskun
Yolun daralırken rüyalarıma
Açılan kapılardan, kurulan merdivenlerden
Kokuların gelirdi önce
Sebeplerden de, seslerden de evvelce
Hatırlar mısın?
Aklımı kaldırımlara vurduğumu
“su’dan çivilerle” oyulduğumu
Bir bir anlatmıştım güneş inerken secdeye
vaktin ve kıblenin Rabbine
tutunup
Canım avuçlarımın içinde
Metanetim burada duruyor kuzum
Açmıyorum önünü dolu dolu bulutların
Sensiz kalsada bir tarafım
İki yanıma dayanıyorum
Yaralı ve kederlice
Ruhumun yüreğini titreten mavi bir yıldız
Bu akşam sen yokken
avuçlarıma düştü
Sonra ben üşüdüm göğe bakarken
Uzaklarda izi kalan parmakların içime saklanırken
Tam tamına alaza tutuldu kalbim
İnce bir hasret kuşu ötüşüyle bugün
Yine sesin geldi tâ uzaktan
ve yağmur yağdı buralara Enes’im
Sen ıslanamadın diye
Ben iki kere ıslandım