Sardunyalar da çekiliyor aramızdan
Son gülüşün gibi
Zifir zamanların ağudan
Tortusu kalıyor geriye
Camdan kopmayan ellerinin bölünüşü
Buruk bir yan bakış tadında ki son
Ve sızılarda kalan yaban kokular
Kepenklerle birlikte iniyor zerafetle
Anlarsın
Çamlıca’da ki bir simitle fark edilen
Akşamın yalnızlığına inat
Bir yasemenin damarlarda ki serüvenini
Bir İstanbul akşamının ışıklarıyla
Süzülen sesinin dansını
En iyi sen bilirsin
Bizim buralarda
Bir de mavisi keskin güllerin
Gelinliklerde ki göz alıcı parıltısını
Yani şarkıları çengelköy masalına
Oya gibi işleyen ellerin bilir yarim
Şimdi ben
Senle başlayan
Senle biten
Sokaklar adımlıyorum Üsküdar’da
Ve mermerden kaldırımlara
İnce ince karanfiller
Giydiriyorum
Avuçlarımla
Şimdi ben
Bir hapishane iç duvarında
Gözlerini dinliyorum sabırla ve sükûnla
Şimdi ben
İç kanaması durmayan
Damarlarımı onarmışsam ne çıkar
Sardunyalar çekiliyor aramızdan
Çocuk tokasında ki son gülüşün gibi
Zifir zamanların tortusu kalıyor
Geride