Hiçbir inceliğin kalmadığı bir çağda
havarilerini kaybetmiş İsa
Tanrısını arıyor
dünya’nın bütün otobanlarında.
Yarım bir şiir öbür yarısını
Aşk, kayıp öznelerini arıyor…
(Defterlerimi uçuruyor rüzgar;
boş sayfalar-)
*
Birden ışıkları sönen
bir şehir gibi değil,
y-a-v-a-ş-ş-ş y-a-v-a-ş-ş-ş (yıllar içinde)
içim karanlığa gömüldü.
Karanlığa gömüldü ruhum.
*
Gecenin içinde
pencerenin önüne götür beni, yüzümü rüzgara çevir,
şehrin ışıklarına çevir, yıldızlara kaldır;
Dünya en gizemli halindeyken öleyim
ya da iyileşeyim,
her şey bir fısıltı ya da uzak bir homurtuyken-
Pencerenin önüne götür beni, yüzümü rüzgara çevir.