Hayatımın baharında,
Çıkıp yollara düştüm.
Gençliğimin neşeli danslarını,
Baba evinde unuttum.
Malım mülküm, neyim varsa,
Seve seve bırakıp gittim.
Hafif bir değnek elimde,
Yürüyorum sevinçle.
Kuvvetli umuttu beni çeken,
Müphem bir inanç sözü,
Git, diyordu, yolun açık,
İlk kaynağa doğru yürü!
Yürü, bir altın kapıya kadar,
Ulaşınca içeri gir,
Dünyaya bağlı olan her şey orda,
Tanrısal ve ölümsüm olacaktır.
Akşam oldu, sabah oldu,
Yürüyordum yürüyordum
Her an bana gizli kaldı,
İstediğim, aradığım.
Yoluma durdu dağlar,
Geçit vermedi seller,
Tahtalar uzattım uçurumlara,
Irmaklara köprü kurdum.
Aydınlık bir iklime akan,
Bir nehrin kıyısına geldim.
Sevinç ve inanışla içim dolu,
Attım kendimi kucağına.
Büyük bir denize doğru,
Beni sürükledi dalgaları,
Önümde sonsuz bir boşluk,
Hâlâ amaçtan uzaktayım.
Hiçbir yol oraya götürmüyor,
Ne yazık ki üstümüzdeki gökler,
Topraklara inemiyor,
Ve orası hiçbir zaman, burası değil!
Çeviri: E. Mahir YALNIZ