Efgân edüp etdi hırkasın çâk
Sahrâlara düşdi zâr ü gam-nâk
Bu Mecnûnun zencîre özin bend etdüğidür ve Behâne ile Leylî tarafına getdüğidür
Bir gün seher ol mücâvir-i deşt
Eylerdi gürüh-ı vâhş ile geşt
Bir pîr-i hazîn görindi nâgâh
Zencirlü bir esîri hem-râh
Mecnûnun esîre yandı cânı
Ol pîr-i hazîne sordı anı
Kim bu ne esîrdür beyân et
Cürmin men-i mücrime ıyân et
Sırr-ı dilin etdi pîr rûşen
Kim dûstdürür değül bu düşmen
Men haste-i beste-i iyâlem
Fakr ile iğen şikeste-hâlem
Bu hem men-i zârdan beterdür
Âvâre vü hâr ü derbederdür
Bir rûzî içün olup füsûn-sâz
Her dem kıluruz füsûnlar âğâz
Tâ hâsıl ola maâş-ı etfâl
Bir şu‘bededür bu gördüğün hâl
Bu kanlulığa kılupdur ikrâr
Men iylemişem munı giriftâr
Sâhib-diyetem men ü bu hûnî
Gör vech-i maâş içün füsûnı
Tâ kim gezüp eyleye gedâlığ
Bendeni kıla girih-küşâlığ
Her ne kazanur gezende ev ev
Taksîm ederüz arada cev cev
Kısmetde hem etmişüz karârı
Men yarıyem ü bu şahs yarı
Mecnûn dedi sehv edüpsen ey pîr
Dîvânelere gerek bu zencîr
Gel hâcetümi menüm revâ kıl
Bend eyle meni munı rehâ kıl
Sâyen tek olup senünle hem-seyr
Men ehl-i keremden isteyem hayr
Her ne yığılursa bîş ü ya kem
Varın sana eyleyem müsellem
Kasdum bu iki eyleyem men-i zâr
Evden eve seyr müşterî-vâr
Şâyed ki bir evde ola mümkin
Ol zühreye olmağum mukârin
Pîr oldı ümîd-i nef‘ ile şâd
Evvelki esîrin etdi âzâd
Zencîre girüp remîde Mecnûn
Erbâb-ı cünûna düzdi kânûn
Bu Mecnûnun zencîre şerh-i gamıdur ve Beyân-ı silsile-i elemidür
Ol silsileye olup hem-âvâz
Ağlardı ki ey menümle hem-râz
Sen genc-i belâya ejdehâsen
Ser-rişte-i mihnet ü belâsen
Şerh-i gama var min dehânun
Deprendükçe çıkar figânun
Başdan ayağa delük delük ten
Gönlündeki râzun etdi rûşen
Ey muntazır-ı nezâre-i yâr
Nezzâre-i yâra min gözün var
Gezmek hevesiyle hâne hâne
Ol pîr ile oldılar revâne
Tevfîk olup anlarunla hem-râh
Leylî haşemi gezerdi bir bir
Mecnûn reseni elinde ol pîr
Ev ev haşemi gezerdi bir bir
Leylî evine erişdi nevbet
Ol hasteye gâlip oldı hayret
Ser-geşte-i âlem oldı pâ-best
Meyhâne öninde düşdi ser-mest
Çün çekdi bir ihtiyârsuz âh
Leylî ev içinde oldı âgâh
Bir âh ile kıldı haymesin çâk
Mazlûmına açdı çeşm-i nem-nâk
Gördi ki görinmez olmuş ol zâr
Olmış gam ile zaîf ü bîmâr
Kaşı kimi kâmeti bükilmiş
Yaşı kimi peykeri tökilmiş
Cismi gam içinde cân şebîhi
Derk-i nazarı gam-ı bedîhî
Dîdâr ile ol şeh-i letâfet
Mihmânına eyledi ziyâfet
Râz-ı dil-i zârın etdi ifşâ
Bu şi‘ri bedîhî kıldı inşâ
Bu gazel Leylî dilindendür
Yâr rahm etdi meğer nâle vü efgânumuza
Ki kadem basdı bugün külbe-i ahzânumuza
Eşk bârânı meğer kıldı meded kim nâgeh
Bitdi bu şâh-ı gül-i tâze gülistânumuza
Bize âh ateşinün yanduğı andan bilinür
Ki çerâğ eyledi rûşen şeb-i hicrânumuza
Bu visâle yuhu ahvâli demek mümkin idi
Eğer olsaydı yuhu dîde-i giryânumuza
Bir hayâl ola meğer gördüğümüz yohsa nigâr
Mutlakâ hâtıra gelmez ki gele yanumuza
Yâr mihmânumuz oldı gelün ey cân ü gönül
Kılalum sarf nemüz var ise mihmânumuza
Dilberün câna imiş kasdı Fuzûlî gel ki
Cân verüp dilbere minnet koyalum cânumuza
Bu Mecnûnun Leylîye mukâbil olup
Ahvâlin beyân etdüğidür ve
Fursatla râz-ı pinhânın ıyân etdüğidür
Mecnûn ki ana nezâre kıldı
Râz-ı dilin âşikâre kıldı
Çekdi feleğe figân ü âhı
Sultânınun oldı dâd-hâhı
K’ey kadri bülend pâdişahum
Bildür mana kim nedür günâhum
Fermâna muhâlefet mi kıldum
A‘dâya muvâfakat mi kıldum
Bed-hâhlarun mıdur bu tedbîr
Gammâzlarun mıdur bu tezvîr
Men mu‘tekidem bu âsitâna
Yâ Rab n’ola reddüme behâne
Kimdendür ola mana bu hîle
Kim oldı ola muna vesîle
Tâ hâk-i deründen olmışem dûr
Âşüfte vü haste-hâl ü rencûr
Gâhî çekerem şikence-i gam
Gâhî olurem belâya hem-dem
Tenhâ geçer oldı rûzgârum
Sahrâda ne mûnis ü ne yârum
Sen hod güzelüm gamum yemezsen
Ol şîfte handadur demezsen
Menden bu tegâfülün acebdür
Gûyâ ki nişâne-i gazabdur
Men beyle niçün zebûn ü hârem
Ha geldüm eğer günâhkârem
Çökdüm yere gerdenümde zencîr
Bismillâh eğer olursa ta‘zîr
Fermân senden kabûl menden
Olma güzelüm melûl menden
Zülf ü müje hançer ü resen bes
Hükmüni yürüt hem as hem kes
Gel arada bir gubâr koyma
Öldür meni şerm-sâr koyma
Ta‘zîrüme eylesen teallül
Lâzım meni öldürür tegâfül
Ey lâle-izâr ü anberîn-mû
Gencîne-cemâl ü mâr-gîsû
Tâ zülfüne olmışem giriftâr
Zencîr-i cünûna rağbetüm var
Gam silsilesine pây-bendem
Dîvâneler içre ser-bülendem
Sevdâda dönüp ziyâna sûdum
Peyveste bu şi‘rdür sürûdum
Bu gazel Mecnûn dilindendür
Küfr-i zülfün salalı rahneler imânumuza
Kâfir ağlar bizüm ahvâl-i perîşânumuza
Seni görmek müteazzir görinür beyle ki eşk
Sana bahdukda dolar dîde-i giryânumuza
Cevri çoh eyleme kim olmaya nâgeh dükene
Az edüp cevr ü cefâlar kılasen cânumuza
Eksük olmaz gamumuz munca ki bizden gam alup
Her gelen gamlu geder şâd gelüp yanumuza
Var her halka-i zencîrümüzün bir ağzı
Muttasıl vermeğe ifşâ gam-ı pinhânumuza
Gam-ı eyyâm Fuzûlî bize bî-dâd etdi
Gelmişüz acz ile dâd etmeğe sultânumuza
Tamâmî-i sühan
Bir lahza kılup bu resme feryâd
Sultânına zulm-i aşkdan dâd
Zencîrini etdi pâre pâre
Dutdı yine halkdan kenâre
Endâmı şikeste çeşmi nemnâk
Rüsvâ vü harâb ü mest ü bî-bâk
Ardınca koşun koşun uşağlar
Ahvâline kim güler kim ağlar
Bu Mecnûnun kûrlığ behânesiyle dildârı Cemâlin gördüğidür ve Dîde-i ümmîdin tûtiyâ-yı maksûda yetürdüğidür
Bir gün dahi ol behâne-perdâz
Bir özge behâne kıldı âğâz
Bağladı iki gözin ki kûrem
Ahvâl-i cihâna bî-şuûrem
Arz eyledi za‘f ü bî-nevâlığ
Ev ev gezüp eyledi gedâlığ
Takrîb ile azm-i yâr kıldı
Leylî evine güzâr kıldı
Ol dûsta zâhir eyleyüp râz
Yâ dûst deyüp yetürdi âvâz
Leylî ki eşitdi ol sadânı
Bildi eşiğindeki gedânı
Evden çıhup etdi arz-ı dîdâr
Kıldı sadaka zekât-ı ruhsâr
Pinhân bahuben ol âftâba
Mecnûn yine geldi bu hitâba
K’ey hâl-i siyâhı göz sevâdı
Cân ârzûsı gönül murâdı
Ger bağlu ise gözüm revâdur
Ser-çeşme-i lücce-i belâdur
Bend eylemesem önin demâdem
Seylâba geder tamâm-ı âlem
Göz kimi seni eyleyüp nezâre
Rüsvâ kılur ehl-i rûzgâra
Tahkîk edübem ki düşmenündür
Men kıydım ana rızâ senündür
Dergâhuna bağladum getürdüm
Baş üzre ayağuna yetürdüm
Ey gamze vü la‘li şehd ü şemşîr
Hâhî afv eyle hâh ta‘zîr
Dergâhuna geldüğümde ey hûr
Sermâyem idi gözümdeki nûr
Öğretdi gamun mana ticâret
Yüz şükr ki kılmadum hasâret
Göz nûrını hâk-i pâya verdüm
Az cinsümi çoh behâya verdüm
Şâhum nazar et men-i gedâya
Bîgâneliğ etme âşinâya
Cân bâğına gam nihâli tikdün
Ten mülkine derd tohmı ekdün
Ol tohm ü nihâle nef‘-i hâsıl
Oldı nem-i eşk ü sûziş-i dil