Cefâ-yı çerh-i kec-reftâr elinden var min derdüm
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
Gehî şevk-i visâl ü geh belâ-yı hecr ile zârem
Özüm hem bilmezem derdüm nedür men niçe bîmârem
Gam-ı aşk içre min dermân yoh derde giriftârem
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
Cüdâ senden belâ vü derd-i hicrân ile dutdum hû
Kılur her dem mana bî-dâd derd ayru belâ ayru
Belâ vü derde düşdüm rûzgârum beyle hâlüm bu
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
Tabîb-i akla çoh izhâr kıldum derd-i pinhânı
Men-i bîmâra kat‘â olmadı bir sıhhat imkânı
Ezelden var min derdüm yohdur hîç dermânı
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
Fuzûlî her zaman bir ta‘n ile bağrum kılursen kan
Aceb bilmez misen aşkdan geçmek değül âsân
Bilürsen düşmişem bir derde kim yohdur ana dermân
Bu yetmez mi ki bir derd arturursen derdüme sen hem
Tamâmî-i sühan
Yazıldı çü nâmeye gam-ı dil
Zeyde dedi ey hakîm-i kâmil
Ta‘vîzün ile hoş oldı hâlüm
Zâil oluben gam ü melâlüm
Hattun mana nüsha-i şifâdur
Ta‘vîzün eser kılur duâdur
Her gün gel yaz beyle ta‘vîz
Tâ sıhhate bulmak ola ümmîz
Bir yazılu nüsha var mende
Bi’llâh bile al anı gedende
Gerçi bilürem anı ki hatdur
Bilmen ki sahîh ya galatdur
Ağlâtına ver kemâl-i îzâh
Ger var ise sehvi eyle ıslâh
Takrîb ile verdi Zeyde mektûb
Beyle gerek ehl-i akla üslûp
Mecnûna çü nâme oldı vâsıl
Dür gördi akîkine mukâbil
Mefhûmdan etdi kesb-i maksûd
Leylî tarafından oldı hoşnûd
Bu Mecnûnı atâsı sahrâda bulduğıdur ve Nasîhatle ıslâhından âciz olduğıdur
Tahrîr kılanda ehl-i inşâ
Beyle bu misâle çekdi tuğrâ
Kim gussa-i dehr mübtelâsı
Mecnûn-ı şikestenün atası
Kalmışdı melâlet içre dün gün
Ne güni gün idi ne düni dün
Getmişdi elinden ihtiyârı
Gündüz sabrı gece karârı
Kılmazdı tereddüdinde taksîr
Bulmazdı bu derde hîç tedbîr
Bir gün anı etdiler haberdâr
K’ey pîr-i şikeste-i dil-efgâr
Dün Leylî atası ol siyeh-dil
Ol mün‘im-i sifle pîr-i câhil
Ser-hayli yanında dâd ederdi
Mecnûn-ı hazîni yâd ederdi
Kim bu delü hükme olmayıp râm
Halka bizi eyler oldı bed-nâm
Peyveste yeter bize belâsı
Nevfel gazabından et kıyâsı
Çün mahz-ı şer oldı zât-ı ef‘î
Vâcib görinür müdâm def‘i
Her niçe ki tende cânı vardur
Nâmûsumuza ziyânı vardur
Nâmûs bizüm değül senündür
Def‘ eyleye gör ki düşmenündür
Çünkim zararında gördiler nef‘
Azm eylediler ki edeler def‘
Yâdun değül eyle oğlunı yâd
Kıl çâre ki düşmen olmaya şâd
Ol pîr düşüp min ıztırâba
Nâ-çâr özin verüp azâba
Sahrâlara dutdı seyl tek rû
Cehd ile yöğürdi gezdi her sû
Menzil menzil sirişki kanın
Rehber kılup istedi nişânın
Çün geceye gündüz oldı tağyîr
Oldı gece zulmeti cihân-gîr
Ref‘ oldı alâme-i menâzil
Ol pîre tereddüd oldı müşkil
Ser-geşte gezerken isteyüp râh
Bir şu‘le ana görindi nâgâh
Ol pîrün olup delîl-i râhı
Rûz etdi ol od şeb-i siyâhı
Sandı odı yanduran Arâbdur
Hayl ü haşem ol oda sebebdür
Pervâne kimi yüz urdı nâra
Çün yetdi ve eyledi nezâre
Gördi ki bu şu‘le bir nefesdür
Ne şu‘le-i cirm-i hâr ü hasdür
Mecnûndur bu ki âh-ı ser-keş
Çekmiş urmış cihâna âteş
Kat‘-ı nazar eylemiş cihândan
Geçmiş ser ü çeşm ü cism ü cândan
Ne mülk ne mâl cüst ü cûsı
Ne ata ne ana ârzûsı
Getmiş yele berg-i i‘tibârı
Ol kalmış ü merg intizârı
Ol pîr çü gördi oğlı hâlin
Tökdi ruh-i zerde eşk-i âlin
Yanında oturdı zâr ü gam-nâk
El urdı ki çehresin ede pâk
Ol şîfte açdı çeşm-i pür-nem
Kimsen dedi ey menümle hem-dem
Ger elçi isen yetür peyâmun
Ver müjdesin ol meh-i tamâmun
V’er yolcu isen oturma gâfil
Azm eyle gözet bir özge menzil
Ol pîr tazarru‘ etdi âğâz
K’ey nakd-i hayâta kîse-perdâz
Men dürcem ü sen dür-i şeb-efrûz
Ya‘nî atanem men-i seyeh-rûz
Ey hâsıl-ı mezra‘-ı vücûdum
V’ey ömr ticâretinde sûdum
Ey cevher-i cânumun behâsı
V’ey dîde-i bahtumun ziyâsı
Derdüm olasen menüm penâhum
Fahrum şerefüm ümîd-gâhum
Menden bu serîr olanda hâlî
Sen olasen ehl-i mülke vâlî
Halk ede seni görende yâdum
Bâkî senün ile ola adum
Ger tıflığunda mest bî-bâk
Sahrâya düşüp yahan kılup çâk
Oldun reh-i aşk içinde meşhûr
Ma‘zûr idün ol zamanda ma‘zûr
Her vaktdedür bir emr gâlib
Her ahddedür bir iş münâsib
Nev-reslere aşk bir hünerdür
Ser-hadd-i kemâle râh-berdür
Hâlâ ki makâm-ı akl buldun
Tahsîl-i kemâle kâbil oldun
Senden ne revâ bu mâcerâlar
Sermâye-i ayb olan sadâlar
Ger gâfil idün ol imdi âkil
Sahrâlara düşme gezme gâfil
Vahşîler ile nedür bu birliğ
İnsân ile hoş değül mi dirliğ
Gör vahş ile vahş tayr ile tayr
Hem-cins ile hoşdur eylemek seyr
Rahm et men-i zâr ü nâ-murâda
Koyma bu meşakkat ü belâda
Kâfûr veş oldı müşg-i nâbum
Bu subhda sensen âftâbum
Olmak elifüm karîne-i dâl
Meylüm sana olmağınadur dâl
Devrân sitemiyle câna yetdüm
Men özge diyâr azmin etdüm
Gel tapşurayum sana makâmum
Zabt eyle bisât-ı ihtirâmum
Ne sûd hemîşe mestliğden
Ne fâide büt-perestliğden
Ey mest kemâl-i hiddetünden
Yohdur haberün kabâhatünden
Ol lahza ki hûşyâr olursen
Elbette ki şerm-sâr olursen
Ey bütkedeler sanem-peresti
Çün ref‘ ola bu hicâb-ı mestî
Mezmûm olup etdüğüm bu hâlet
Elbette sana verür hacâlet
Bir dilbere ver gönül ki dâim
Bünyâd-ı sebâtı ola kâim
Ger olsa yolında bu cihân hâk
Dâmânı ola gubârdan pâk
Sen saydı olan huceste şehbâz
Her lahza kılur bir elde pervâz
Geh Nevfeledür mutî‘-i fermân
Geh İbni Selâma mûnis-i cân
Sen beyle belâlara giriftâr
Ol eyle çerâğ-ı bezm-i ağyâr
Şerm eyle bu aşk-bâzlığdan
Bî-fâide cân-güdâzlığdan
Yohdur çü bekâsı rûzgârun
Farz eyle ki oldı yâr yârun
Vasl etme anunla kim bilürsen
Bir gün olur ondan ayrılursen
Terk eyle bu herze herze seyri
Yâd eyle İlâhı anma gayri
Kim nefse meâd ü merca‘ oldur
Kat‘ et ana söz ki makta‘ oldur
Hak sun‘ına dehr kâr-gehdür
Munda amel etmemek günehdür
Her kime gerek gelen mahalde
Bu kâr-geh içre bir amelde
Her kim ne amel kılursa bünyâd
Müzdini verür amelce Üstâd
Ey kâr-geh-i cihâna dâhil
Sen hem amel eyle olma kâhil
Vakt oldı sefer kılam cihândan
Âvâre olam bu hâk-dândan
Vakt oldı verem fenâya tahtum
Kadr ile çekem bekâya rahtum
Gel yanuma eyle fikr hâlüm
Bîgâneye verme mülk ü mâlüm
Çoh genc yığınca çekmişem renc
Koyma ki nasîb-i gayr ola genc
Aşkun bilürem ki beyle kalmaz
Dâim seni gam bu hâle salmaz
Bahtun uyananda bu yuhudan
Hırsun yorulanda cüst ü cûdan
Korhum bu ki özge ola hâlüm
Dünyâda ne men kalam ne mâlüm