Bunları da Okuyun

    Oza Şiiri – Andrey Voznesenski

    29 Aralık 2021

    Daha Gözleyim Mi Ey Mavi Donlu Şiiri – Ruhsati

    29 Aralık 2021

    Fânus-ı Hayal Şiiri – Neyzen Tevfik

    29 Aralık 2021

    Kanto XLI Şiiri – Ahmet Ada

    29 Aralık 2021

    Sana Geliyorum Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Olunmaz Şiiri – Aşık Sümmani

    29 Aralık 2021

    Bazıları Delirmez Şiiri – Charles Bukowski

    29 Aralık 2021

    Ne Adammışım Ben Şiiri – Charles Bukowski

    29 Aralık 2021

    Gar Saati Şiiri – Alaaddin Külcüoğlu

    29 Aralık 2021

    Perişan Halimi Göre Mi Geldin Şiiri – Ruhsati

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Fuzuli»Leylâ Vü Mecnûn 2301-2400 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 2301-2400 Şiiri – Fuzuli

    Fuzuli- Fuzuli
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Ey fark-ı emel külâh-dûzı
    Sâhib-rakam-ı berât-ı rûzî

    Rahm et men-i zâr ü bî-nevâya
    Derd-i dilümi yetür devâya

    Leylîni sen eyledün perî-veş
    Kim câna cemâli urdı âteş

    Sen kıldun anı belâ-yı âlem
    Ol etdi meni şikeste-i gam

    Verdün ana hüsn-i âlem-efrûz
    Saldı mana âteş-i cihân-sûz

    Derd ile meni sen eyledün zâr
    Men handan u Leylî-i cefâ-kâr

    Leylî ki meni belâya saldı
    Bir görmek ile karârum aldı

    Yohdur revişinde ihtiyârı
    Kim döndüre alduğı karârı

    Bî-çâredür öz işinde ol hem
    Senden bulunur bu zahma merhem

    Hem sen keremünden et ilâcum
    Kes gayrı kişiden ihtiyâcum

    Çoh çoh hükemâya söyledüm hâl
    Teşhîs-i marazda oldılar lâl

    Bildüm ki hakîm-i ferd sensen
    Dânâ-yı cemî‘-i derd sensen

    Ger derd ü eğer devâ senündür
    Hâkim sensen rızâ senündür

    Rahm eyle vü kıl devâ-yı derdüm
    Bî-dâd yeline verme gerdüm

    Ya‘nî ki yetür kemâle zevküm
    Günden güne kıl ziyâde şevküm

    Sal çeşmüme la‘linün hayâlin
    Ver tab‘uma hüsninün kemâlin

    Dâim anı mende zâhir eyle
    Lutf et iki sûreti bir eyle

    Kadrüm gamı içre mu‘teber kıl
    Derdin mana rûzî ol kadar kıl

    Kim kimseye ol olup müyesser
    Kimse mana olmaya berâber

    Görmek ruhın olmaz olsa makdûr
    Hûn-bâr gözümde olmasun nûr

    Zevk-i elemi olursa nâ-yâb
    Mecrûh tenümde olmasun tâb

    Münâcât

    Yâ Rab kemâl-i mertebe-i Mustafâ hakı
    Sıdk u safâ-yı silsile-i enbiyâ hakı

    Senden yeter velîlere te’yîd-i iktidâ
    Sen muktedâ-yı âlem eden evliyâ hakı

    Düşmez harîm-i kurbüne bî-gâneler yoh
    Ol bârgâha mahrem olan âşinâ hakı

    Kahrundaki siyâset ü asîb havfı-çün
    Lutfundaki letâfet-i feyz ü recâ hakı

    Uşşâka yâr kılduğı cevr ü cefâ içün
    Ma‘şûka âşık etdüği mihr ü vefâ hakı

    Leylîde eyledüğün feyz-i hüsn içün
    Mecnûna verdüğün gam ü derd ü belâ hakı

    Fakr u fenâ saâdeti verdün Fuzûlîye
    Anda olan saâdet-i fakr u fenâ hakı

    Tamâmî-i sühan

    Eylerdi bu sûz ile münâcât
    Mihnetlere isteyüp mükâfât

    K’açıldı gül-i hadîka-i rûz
    Gösterdi güneş cemâl-i fîrûz

    Mürg-i dem-i subh çekdi âvâz
    Zâğ-ı şeb-i tîre kıldı pervâz

    Hem safha-i âlem oldı rûşen
    Hem dâne-i encüm oldı hırmen

    Gün âyîne-dârı oldı gerdûn
    Tökdi kademine dürr-i meknûn

    Subh urdı safâ vü sıdkdan dem
    Açıldı gül-i neşât-ı âlem

    Te’sîr-ı safâ-yı câm-ı hurşîd
    Gök gülşenin etdi bezm- i Cemşîd

    Lâle kimi dağa çıhdı Mecnûn
    Nezzâreye açdı çeşm-i pür-hûn

    Gördi ki gelür nedîm-i kâmil
    Hem-râz-ı kadîm Zeyd-i kâbil

    Ruhsârında neşâtdan nûr
    Behcet gözine cemâli manzûr

    Yoh zerrece gussa vü melâli
    Mecnûna aceb görindi hâli

    Sordı ki nedendür inbisâtun
    Âdetçe görinmeyen neşâtun

    Maksûduna dest-res mi buldun
    Dildâruna hem-nefes mi oldun

    Ne kadr ile ser-bülend olupsen
    N’oldı ki neşât-mend olupsen

    Zeyd açdı der-i hizâne-i râz
    K’ey turfe hümâ-yı evc-i i‘zâz

    Dün tavf-ı diyâr-ı yâr kıldum
    Ol serv yana güzâr kıldum

    Ta‘vîz vesîlesiyle bir dem
    Oldum harem-i visâle mahrem

    Gördüm meh-i ârızın ziyâsuz
    Âyîne-i tal‘atın cilâsuz

    Ne la‘l-i lebinde katraî âb
    Ne mâh-ı ruhında zerreî tâb

    La‘l-i tere eşki gevher-engîz
    Berg-i güle nergisi güher-rîz

    Gördü meni etdi nâle-i zâr
    Râz açdı mana ki ey vefâ-dâr

    Düşdi ola necde reh-güzârun
    Gördün ola hâlin ol figârun

    Mecnûnımı gördün ise bi’llâh
    Eyle men-i zâr-ı andan âgâh

    Nişe geçer ola mâh ü sâli
    Kim ola refîki n’ola hâli

    Bi’llâh güzer etsen ol yanaya
    Rahm et men-i zâr ü mübtelâya

    Menden ana şerh-i za‘f-ı hâl et
    Hâlin men-i hasteden suâl et

    Söyle nişesen hücûm-ı gamdan
    Tuğyân-ı meşakkat ü sitemden

    Matem-zede olduğun eşitdüm
    Kıldum yaha çâk ü şîven etdüm

    Ol serv ki çıhdı bu çemenden
    Menden geldi değül ki senden

    Ancak bir ol idi kim çeküp gam
    İsterdi meni senünle hem-dem

    Çoh gördi bize sipihr-i gaddâr
    Yüz min ağyâr içinde bir yâr

    Bir zulmdürür bu âşikâre
    Elden ne gelür muna ne çâre

    Bu ded ki az değül yöküşdür
    Hem sabr edeyüm ki sabr hoşdur

    Men dut ki mukayyed-i hisârem
    Mahbûs-ı hicâb-ı neng ü ârem

    Ger şem‘e açılsa şerh-i râzum
    Sâyemden olur min ihtirâzum

    V’er sâyeme söylesem gam-ı dil
    Şem‘ün hasedi gelür mukâbil

    Ne yazmağa nâme ihtiyârum
    Ne etmeğe arz râz-dârum

    Gonca kimiyem men-i perîşân
    Ağzum dutulu içüm dolu kan

    Sen kim şeh-i kişver-i rızâsen
    Her kime dilersen âşinâsen

    Yoh hükmi sana çü hâme gayrün
    Öz başunadur hemîşe seyrün

    Âyâ ne içün kılursen ihmâl
    Hâl-i dilün eylemezsen irsâl

    Öz nazm-ı latîf ü dil-keşünden
    Mazmûn-ı ibâret-i hoşundan

    Lutf ile kılup hemîşe tahrîr
    Göndermedüğün değül mi taksîr

    Senden değülem bu işde râzî
    Hâlâ kerem et hilâf-ı mâzî

    Nazm eyleyüben beyân-ı hâlün
    Şerh-i ruh- i zerd ü eşk-i âlün

    İrsâl ede gör men-i hâzîne
    K’ol cevhere cân edem hazîne

    Elfâzı olup hemîşe zikrüm
    Bu kâr-geh içre bikr-i fikrüm

    Tarz-ı gam edende câna tasvîr
    Ol nakşdan ola çâşnî-gîr

    Hem hâl-i dilin kılurdı izhâr
    Hem bu gazeli ederdi tekrâr

    Bu gazel Leylî dilindendür

    Niçün ol safha-i kâfûra kilkin müşg-bâr etmez
    Yazup bir ruk’a lutf ile bizi ümmîd-vâr etmez

    Menümle dûst lutfın az bilüp çoh ta‘n eder düşmen
    Niçün lutf eyleyüp düşmenleri bir şerm-sâr etmez

    Gel ey göz yâr hattın nâmede görmek heves kılma
    Ki hatt-ı nâme def‘-i derd-i hecr-i hatt-ı yâr etmez

    Kebûterden umârdum nâmesin gör za‘f-ı tâli‘ kim
    Görüp âhum odın menden yanâ ol hem güzâr etmez

    Fuzûlî nâme-i dildâr bir ta‘vîzdür gûyâ
    Ki ansuz haste-diller hâtırı bir dem karâr etmez

    Tamâmî-i sühan

    Mecnûn ki eşitdi ol peyâmı
    Baht-ı mütemerrid oldı râmı

    İkbâline i‘tikâdı oldı
    Dildârına i‘timâdı oldı

    Hûn-âb-ı sirişkden çeküp nem
    Gül-zâr-ı zamîri oldı hurrem

    Hem güldi yüzi çerâğlar tek
    Hem gönli ucaldı dağlar tek

    Zeyde dedi ey refîk-ı sâdık
    Men vahşîye hem-dem-i muvâfık

    Çün müjde-i merhamet yetürdün
    Yârum haberin mana getürdün

    Menden hem ana yetür senâlar
    Râz eyle dürûdlar duâlar

    Hâk-i derine yetür niyâzum
    Dergâhına arza eyle râzum

    K’ey cânuma datlu derd dâğı
    Gönlüm ferâhı gözüm çerâğı

    Li’llâhi’l-hamd yâr imişsen
    Men istedüğümce var imişsen

    Ahdünde vefâ bulındı âhir
    Şehdünde şifâ bulındı âhir

    Bildüm ki meni seversen ey mâh
    Ahsent ahsent bâreka’llâh

    Lutfun haberi karârum aldı
    Şîrîn sözün ihtiyârum aldı

    Lutfun eşidüp ciğer olur âb
    Şîrîn sözüne getürmezem tâb

    Âh er kılup özge resm bünyâd
    Nâgeh dutasen tarîk-i bî-dâd

    Telh ola sözün misâl-i bâde
    Lutf olmaya kahr ola arada

    Hûblar işi cevr ile cefâdur
    Senden görinen mana vefâdur

    Fuzuli şiirleri Leylâ Vü Mecnûn 2301-2400 Şiiri - Fuzuli Leylâ Vü Mecnûn 2301-2400 Şiiri - Fuzuli şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Leylâ Vü Mecnûn 701-800 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 601-700 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 501-600 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 401-500 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 301-400 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 2901-3000 Şiiri – Fuzuli

    Bunları da Okuyun

    Contrepoint Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Şiş Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021

    Mayıstır Artık Şiiri – Adnan Satıcı

    29 Aralık 2021

    Akşamın Yansıları Şiiri – Afşar Timuçin

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Pir Sultan Abdal

    Evvel Bu Dergâhtan Kısmet Şiiri – Pir Sultan Abdal

    Pir Sultan Abdal

    Evvel bu dergâhtan kısmet Alır da var almaz da var Tarikate kadem basıp Gelir de…

    İnsan Hıçkırıkları Şiiri – Cahit Sıtkı Tarancı

    29 Aralık 2021

    Bir Gün Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Aşağının Has Evleri Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Ertelenmiş Gazel Şiiri – Ahmet Ada

    29 Aralık 2021

    Vay Gülüm Şiiri – Sadettin Kaplan

    29 Aralık 2021

    Oğlum Mustafa’nın Düşündüğü Şeye Bak Şiiri – Cahit Irgat

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Ruhsati şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Karacaoğlan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Agah şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.