Bunları da Okuyun

    Simeon’a Bir Şarkı Şiiri – Thomas Stearns Eliot

    29 Aralık 2021

    Güneşte Şiiri – Melih Cevdet Anday

    29 Aralık 2021

    Çiğdemli Türkü Şiiri – Nihat Behram

    21 Mart 2022

    Güzeller Sultanı (Kız Niçin) Şiiri – Aşık Hüdai

    29 Aralık 2021

    Kimlik Şiiri – Özlem Tezcan Dertsiz

    29 Aralık 2021

    Ey Haste Gönül, Derdüne Derman Taleb Eyle Şiiri – Seyyid Nesimi

    29 Aralık 2021

    Hız Şiiri – Metin Eloğlu

    29 Aralık 2021

    Soğuk Bir İntihar Şiiri – Attila İlhan

    28 Aralık 2021

    Ben Gedanın Büküp Belin Cevr İle Şiiri – Seyrani

    29 Aralık 2021

    Sığ Sularda Şiiri – Şükrü Erbaş

    20 Mart 2022
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Fuzuli»Leylâ Vü Mecnûn 501-600 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 501-600 Şiiri – Fuzuli

    Fuzuli- Fuzuli
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Maksad şem‘i münevver oldı
    Sandûk-ı emel dür ile doldı

    Tedrîc ile kıldı kilk-i takdîr
    Nakş-ı garazı rahimde tasvîr

    Ber verdi nihâl-i bâğ-ı maksûd
    Açıldı gül-i hadîka-i cûd

    Çün va‘de erişdi doğdı bir ay
    Hurşîd ruhıyla âlem-ârây

    Şâd oldılar andan ata ane
    Şükrâne verildi çoh hizâne

    El kıssa ademden oldı peydâ
    Bir tıfl-ı müzekker ü müzekkâ

    Hurşîd kimi kemâle kâbil
    İsâ kimi tıfllıkda kâmil

    Ol dem ki bu hâk-dâna düşdi
    Hâlini bilüp figâna düşdi

    Âhir günine evvel eyleyüp yâd
    Ahıtdı sirişk kıldı feryâd

    Ya‘nî ki vücûd dâm-ı gamdur
    Âzâdelerün yeri ademdür

    Her kim ki esîr olur bu dâma
    Sabr etse gerek gam-ı müdâma

    Olmışdı zebân-ı hâli gûyâ
    Söylerdi ki ey cefâcı dünyâ

    Bildüm gamunı senün ki çohdur
    Gam çekmeğe bir harîf yohdur

    Geldüm ki olam gamun harîfi
    Gel tecribe kıl men-i zaîfi

    Her handa gam olsa kılma ihmâl
    Cem‘ eyle dil-i hazînüme sal

    Hem ver mana gam yemek kemâli
    Hem âlemi gamdan eyle hâlî

    Peyveste meni esîr-i gam kıl
    Kem kılma nasîbümi kerem kıl

    Zevk ile geçürme rûzgârum
    Fânî olana yoh i‘tibârum

    Ey aşk garîb-i âlem oldum
    Âvâre-i vâdî-i gam oldum

    Tedbîr-i gam etmek olmaz oldı
    Geldüm gerü getmek olmaz oldı

    Senden dilerem meded ki dâim
    Temkînüm ola senünle kâim

    Bir bezmde kim şarâbı kandur
    Sâkî cellâd-ı bî-emândur

    Bir mey mana sun ki mest ü medhûş
    Dâim özümi kılam ferâmûş

    Ne geldüğümi bilem cihâna
    Ne anı ki nişedür zemâne

    Âlem gözüme görünmeye hîç
    Bu riştede bulmayam ham u pîç

    Dâye anı pâk kıldı kandan
    Kaldurdı bu tîre hâk-dandan

    Guslin verüp âb-ı çeşm-i terden
    Süt yerine verdi kan ciğerden

    Akvâm u kabâili olup şâd
    Ol nev-rese Kays koydılar ad

    Cân ile kılurdı dâye i‘zâz
    Esbâb-ı kemâl-i terbiyet sâz

    Lâkin o edüp hemîşe nâle
    Hoşnûd değüldi hîç hâle

    A‘zâsın edüp eliyle efgâr
    Eylerdi müdâm nâle-i zâr

    Süt içse sanurdı kim içer kan
    Emcek görünürdi ana peykân

    Yoh idi firîb ile karârı
    Yanında firîbün i‘tibârı

    Bir gün anı gezdürürdi dâye
    Derdini yetürmeğe devâya

    Bir evde meğer ki bir perî-veş
    Ol tıflı görüp besî müşevveş

    Rahm etdi eline aldı bir dem
    Tıfl anı görünce oldı hurrem

    Hüsnine bahup karâr dutdı
    Feryâd ü figânını unutdı

    Oldukça elinde oldı handân
    Düşdükde elinden etdi efgân

    Mâhiyyetini çü dâye bildi
    Ol mâhı ana enîs kıldı

    Oldı bu dahi anunla mu‘tâd
    Ne dâye ne ane eyledi yâd

    Zâtında çü var idi mahabbet
    Mahbûb görünce dutdı ülfet

    Aşk idi ki oldı hüsne mâil
    Hüsni ne bilürdi tıfl-ı gâfil

    Ma‘lûm idi ehl-i hâle ol hâl
    Kim nüsha-i aşkdur bu timsâl

    Elbette bu tıflı zâr eder aşk
    Âşüfte-i rûzgâr eder aşk

    Elbette kılur bu subh te’sîr
    Hurşîd çıhup olur cihân-gîr

    Çün terbiyeti edip o dâye
    Verdi eser-i tamâm ol aya

    Gün günden edüp kemâl hâsıl
    Ol mâh-ı nev oldı bedr-i kâmil

    Geldükçe mey-i vefâdan eyyâm
    Her devrede sundı ana bir câm

    Tâ kıldı anı tamâm ser-mest
    Tedrîc ile dâm-ı aşka pâ-best

    Çün sür’at ile dönüp zemâne
    On yaşına yetdi ol yegâne

    Babasına muktezâ-yı âdet
    Farz oldı ki anı ede sünnet

    Cem‘ etdi ehâlî-i diyârı
    Her sâhib-i izz ü i‘tibârı

    Bezl eyledi ol kadar zer ü sîm
    Kim yetdi kıyâsa fakrdan bîm

    Halk anda görende kesret-i mâl
    Bîm oldı ki mün‘akis ola hâl

    Ol sâf-zamîr ü pâk-meşreb
    Bir bezm-geh eyledi müretteb

    Kim görmedi anı çeşm-i sâgar
    Cemşîdden özgeye müyesser

    İtmâma yetüp tarîk-i sünnet
    Ta’lîm-i ulûma yetdi nevbet

    Esbâb ana eyleyüp mürettep
    Verdiler anunla zîb-i mektep

    Bu bünyâd-ı binâ-yı belâdur ve Mukaddime-i elem-i ibtilâdur

    Mektebde anunla oldı hem-dem
    Bir niçe melek-misâl kız hem

    Bir saf kız oturdı bir saf oğlan
    Cem‘ oldı behişte hûr ü gılmân

    Oğlanlara kızlar olsalar yâr
    Aşka bulunur revâc-ı bâzâr

    Kız nergis-i mest edüp füsûn-sâz
    Oğlana satanda işve vü nâz

    Oğlan niçe sabr pîşe kılsun
    Ve sabrı hem olsa nişe kılsun

    Ol kızlar içinde bir perî-zâd
    Kays ile mahabbet etdi bünyâd

    Bir turfe sanem ki akl-ı kâmil
    Gördükde anı olurdı zâil

    Zülfeyn-i müselseli girih-gîr
    Cân boynına bir belâlu zencîr

    Ebrû-yı hamı belâ-yı uşşâk
    Hem cüft letâfet içre hem tâk

    Her kirpüği bir hadeng-i hun-rîz
    Peykân-ı hadengi gamze-i tîz

    Deryâ-yı belâ cebîn-i pâki
    Çîn cünbişi mevc-i sehm-nâki

    Çeşm-i siyehine sürmeden âr
    Hindûsına sürme hem giriftâr

    Ruhsârına reng-i gâzeden neng
    Hergiz ana gâze vermemiş reng

    Göz merdümeğinden olsa hâlî
    Göz merdümeği olurdı hâlî

    La‘l ü düri gösterürdi her dem
    Evrâk-ı gül içre ıkd-i şeb-nem

    Ebvâb-ı tekellüm etse meftûh
    Emvâta verürdi müjde-i rûh

    Şimşâd-ı latîfine mürekkeb
    Sîb-i zenah u türünc-i gabgab

    Endâmı latîfe-i ilâhî
    Deryâ-yı letâfet içre mâhî

    Şehbâz bahışlu âhu gözlü
    Şîrîn hareketlü şehd sözlü

    Râh u revişi müdâm gamze
    Başdan ayağa tamâm gamze

    Ayruhsıca-şekl ü hoşça-peyker
    Yahşice sanem güzelce dilber

    Âlem ser-i mûyınun tufeyli
    Mahbûbe-i âlem adı Leylî

    Kays anı görüp helâki oldı
    Min şevk ile derd-nâki oldı

    Ol nâdire hem ki Kaysi gördü
    Min zevk bulup özin itürdi

    Gördi ki bir âfet-i zemâne
    Misli dahi gelmemiş cihâna

    Bu sıfat-ı Mecnûndur ve İbtidâ-yı mihnet-i füzûndur

    Bir dilber-i serv-kadd ü gül-rûy
    Serv-i hoş u gül-ruh u semen-bûy

    Şîrîn lebi menşe’-i letâfet
    Ra‘nâ kadi durduğiyle âfet

    Evsâf-ı letâfetinde söz çoh
    Eltâf-ı melâhatinde söz yoh

    Şehlâ gözi nergis-pür-efsûn
    Zîbâ kaşı nergis üzreki nûn

    Hüsni güli lâle-i şafak-fâm
    Zülfi hamı lâle üzreki lâm

    Ağzı sıfatı hod etmek olmaz
    Esrâr-ı nihâna yetmek olmaz

    Zülfi sözi zikr-i halka-i râz
    La‘l-i lebi âb-ı çeşme-i nâz

    Devr-i meh-i rûyi çeşme-i nûr
    Hâk-i kef-i pâyı sürme-i hûr

    Bir gâyet ile şemâili hûb
    Kim Leylî olanda ana matlûb

    Bir gözgüye ger açup gözini
    Gözgüde göreydi öz yüzini

    Öz ârızına olurdı meyli
    Kılmazdı hevâ-yı hüsn-i Leylî

    Ol iki semen-ber ü sehî-kad
    Bir birine oldılar mukayyed

    Bir câmdan içdiler mey-i zevk
    Ol iki harâb-ı bâde-i şevk

    Girdâb-ı belâya oldılar gark
    Kalmadı aralarında bir fark

    Evzâ-ı muhâlif oldı yek-sân
    Gûyâ iki tende idi bir cân

    Her kim sorar olsa Kaysa bir râz
    Leylîden ana gelürdi âvâz

    Kim Leylîye kılsa bir hitâbı
    Kays idi ana veren cevâbı

    Fuzuli şiirleri Leylâ Vü Mecnûn 501-600 Şiiri - Fuzuli Leylâ Vü Mecnûn 501-600 Şiiri - Fuzuli şiiri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Leylâ Vü Mecnûn 701-800 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 601-700 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 401-500 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 301-400 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 2901-3000 Şiiri – Fuzuli

    Leylâ Vü Mecnûn 3001-3098 Şiiri – Fuzuli

    Bunları da Okuyun

    Aşklar Şiirle Kanar Şiiri – Ahmet Necdet Sözer

    29 Aralık 2021

    Her Dilde Türkülerin Meramı Bir Şiiri – Necati Cumalı

    29 Aralık 2021

    Çiçek Köpükleri Şiiri – Ahmet Ada

    29 Aralık 2021

    Dâhiye Şiiri – Abdullah Tukay

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Arif Damar

    İkili Şiiri – Arif Damar

    Arif Damar

    Akıl ersin ermesin sevdama Senden yanayım dedi yeşeren dal senden yana

    Yaz Gelip De Beş Ayları Doğunca Şiiri – Aşık Veysel Şatıroğlu

    29 Aralık 2021

    Eski Eski Şiiri – Adnan Azar

    29 Aralık 2021

    Otobüste Uyuyan Serçe Şiiri – Akif Kurtuluş

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Gider Oldum Kömür Gözlüm Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Sokağa Çıkma Yasağı Şiiri – Attila İlhan

    28 Aralık 2021

    Kadınlar Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ruhsati şiirleri Karacaoğlan şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Agah şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.