Akşam oldu mu hazan ormanları
Kan kusan silahların sesiyle sarsılır,
Altından yaylalarla mavi göller üzerinde güneş
Durmadan artan kederiyle yıkılır gider;
Gece kucaklar ölüme yazılmış savaşçıları,
Ve parçalanmış ağızların keskin çığlığını.
Şafağın kızıl bulutlarına oturan öfkeli Tanrı
Çayırların üzerinde sessizce toplar,
Akıtılan kanı; ayın ürpertici esintisinde
Bütün sokaklar kara çürümüşlüğe bulanır.
Gecenin ve yıldızların altından dalları dibinde,
Salınır suskunluğa gömülü ormanda kızkardeş gölge,
Kahramanların ruhunu ve kanlı başları
Selamlamak için;
Ve sessiz çınıltısı işitilir
Güzün karanlık flütlerinin.
Ey gururlu hüzün! Siz tunçtan sunaklar,
Ruhun kızgın alevini dev bir acı besliyor,
Doğmamaya yazgılı torunlar.
Çeviri: Oğuz Yaşar A.