Küçük kız, güzel kız, yalvarırım sana;
N’olur bırak beni, bakma boşuna,
Yüreğini tazelerim diyorsun,
Yaralıyım, üzgünüm, acılıyım,
Gençliğini tüketmiş solgun alnım
Mutluluğa gülemez görmüyor musun?
Vadilerimizde parlayan çiçeklerin
O soğuk nefeslerinde kış, yarın,
Açılmış bir bağrı buza kesince
Ölü yaprağa kim verebilir geri
Rüzgarın alıp götürdüğü kokuları?
Baygın parlaklığı kim verebilir!
Bir zamanlar dolup taşıyordum aşkla
Tatlı kız, niçin rastlayamadım sana,
Bilsen nasıl coşup kendimden geçerdim
Dünyalara değerdi bu gülüşün
Onun için neler vermezdim bir düşün.
Güzelliğinle beslenirdi günlerim.
Oysa şimdi küçük kız, bakışların
Fırtınaya tutulmuş tayfaların
Rüzgar dinse bile, yarılmış, kırık
Tekneleri sulara gömülürken
Umutsuz, çaresiz gözlerine dökülen
Parlak bir yıldızın ışığından farksız.
Küçük kız, gülze kız, yalvarırım sana;
N’olur bırak beni, bakma boşuna
Yüreğini tazelerim diyorsun:
Gençlikten yoksun şu solgun alnımda
Hüzün seviyi de, mutluluğu da
Çoktan sürgün etmiş, görmüyor musun?